Yaşadığımız bu hayat, sanki hiç bitmeyecek gibi bir yarışa dönüşmüş. Bu yarışta öyle telaşla, öyle hızlı koşuyoruz ki insanlık hızımıza yetişemiyor. Saygı, sevgi, sadakat, vefa, dostluklar bitmiş. Menfaat ve veya meta odaklı olmuş her şey günümüzde.

Adamına göre, rütbesine göre, nüfusuna göre veya makamına göre davranmak değildir insanlık. Yani özünde olmalıdır. Çıkarsız ve menfaat düşünmeksizin. Sırf Allah rızası için insan olmak. Adabına göre ve insan olmanın gereği olduğu için vefalı insan olmalıdır. O yüzden hep eskiyi arar olduk. Eskiden her dostluğun, her sözün, her paylaşımın temelinde olan bu değerler vardı. Dürüst, vefalı , doğru insan sayesinde dostluklar yürekten kurulur, verilen sözler unutulmaz, insani incelikler özenle korunurdu. Bugün ise bu hız ve telaş içinde gözden kaçan en önemli şey insanlığımızın özüdür. Öz değerlerden gittikçe uzaklaşmamızdır.

 Bundan sonrası için zamanın akışına kapılıp sadece geçip gitmemeli, dostlukları, sevgiyi, samimiyeti yeniden inşa etmeli. Çünkü hayat bir koşuşturmaca değil, anlama, anlamlandırma ve insan olmanın değerini yaşama sanatı aslında.

Sonuç olarak dilerim ki bu gününüz, dostluklarla, samimiyetle ve huzurla dolsun. Kalbinizden geçen tüm güzellikler bugün size geri dönsün.