Prof. Dr. Naci Görür, Son yıllarda Türkiye'nin deprem gündeminin başrol isimlerinden biri haline gelen Prof. Dr. Naci Görür, kamuoyunun yakından tanıdığı bir bilim insanıdır. 1947 yılında Elazığ’da doğan Görür, jeoloji alanındaki çalışmalarıyla yalnızca akademik dünyada değil, geniş halk kitleleri nezdinde de büyük bir saygınlık kazanmıştır. Vatandaşlar ise sık sık onun kişisel hayatını da merak ediyor: Kaç yaşında, Alevi mi, evli mi, kaç çocuğu var gibi sorular gündemden düşmüyor. Bu yazıda, Naci Görür’ün hem mesleki hem de özel yaşamına dair en çok merak edilen soruları yanıtlıyoruz.
Naci Görür kimdir, nerelidir ve ne yapar?
Prof. Dr. Naci Görür, 9 Eylül 1947'de Elazığ’da doğmuş, İstanbul Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği bölümü mezunu bir yer bilimci ve sismolojisttir. Yüksek lisansını İTÜ’de tamamladıktan sonra akademik çalışmalarına devam eden Görür, 1977’de İngiltere’de Imperial College London’dan doktora derecesi almıştır.
Akademik kariyerine güçlü bir şekilde devam eden Görür, 1983’te doçent, 1989’da profesör unvanını kazanarak İstanbul Teknik Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yapmıştır. Sedimantoloji, deniz jeolojisi ve deprem jeolojisi alanlarında sayısı 40’ı aşan bilimsel çalışmaları ve Türkiye’nin önemli depremsellik araştırmalarıyla tanınmaktadır.
Naci Görür kaç makale yazdı?
Naci Görür’ün çalışmalarının akademik platformlarda geniş yankı bulduğu ve yüksek bir saygınlık taşıdığı bilinmektedir. Farklı kaynaklara göre, Görür’ün 42–58 civarında bilimsel yayını bulunmaktadır ve bunlar yaklaşık 1.000’den fazla atıf almıştır.
Bu sayılara paralel olarak, Görür’ün h-indeksi 30’un üzerindedir. Literatürde, bu h-endeks, bilim insanının etkisini ve akademik üretkenliğini gösteren önemli bir kriter olarak öne çıkmaktadır. Ayrıca, Görür 2004 yılında NATO’nun “Science for Peace and Security” ödülüne layık görülerek uluslararası arenada da dikkat çekmiştir.
Naci Görür ne mezunudur ve branşı nedir?
Görür, İTÜ Jeoloji Mühendisliği lisans ve yüksek lisans derecelerinin ardından, Imperial College London’dan jeoloji ve sismoloji odaklı doktora derecesi almıştır. Akademik branşları arasında özellikle sedimantoloji, deniz jeolojisi, havza analizi ve deprem jeolojisi uzmanlıklarındandır..
Kamuoyunun gözüne özellikle Marmara Denizi çevresindeki deprem riski hakkında yaptığı analizlerle görünmüştür. Türkiye’de depreme duyarlı bölgelerin haritalandırılması ve risk analizlerinin yapılmasında aktif rol oynadı..
Naci Görür evli mi ve kaç çocuk babası?
Resmi kaynaklar, Prof. Dr. Görür’ün evli olduğunu ve iki çocuk babası olduğunu doğrulamaktadır. Ancak eşinin ismi ve çocuklarının kim oldukları hakkında bilgi paylaşılmamıştır, bu konularda özel hayatı gizli tutulmaktadır.
Görür, akademik ve bilimsel çalışmalarının yanı sıra, aile yaşantısını da medyadan uzak yürütmeyi tercih eden bir bilim insanıdır. Özel hayatıyla ilgili detaylı bilgiler kamuya açık kaynaklarda bulunmamaktadır.
Naci Görür Türk mü?
Evet, Prof. Dr. Naci Görür, tam bir Türk vatandaşıdır. 1947’de Elazığ’da doğmuş, Türk eğitim sisteminde yetişmiş ve Türkiye’de akademik kariyerini sürdürmüştür. Halen İstanbul Teknik Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak bulunmasa da, kamuoyu için hâlâ Türkiye’nin önde gelen deprem uzmanlarından biridir.
Naci Görür’den Adana depremi yorumu nedir?
Görür, 24 Haziran 2025 tarihinde Adana'nın Saimbeyli ilçesinde meydana gelen 4.5 büyüklüğündeki depremin ardından yaptığı açıklamada, bu sarsıntının yaklaşık 40 km uzunluğunda ve 7.0 büyüklüğüne kadar çıkabilme potansiyeli olan sol yönlü doğrultu atımlı bir fay zonunda gerçekleştiğini belirtti.
Buna göre, deprem sonrası bölgedeki stres değişimi, gelecekte daha büyük sarsıntılara zemin hazırlayabilir. Görür, bu fayın ilerleyen dönemde 7.0 büyüklüğüne kadar çıkabilecek bir deprem üretme kapasitesine sahip olduğunu vurgulamıştır.
Naci Görür deprem için hangi illeri uyardı?
İstanbul: Marmara Denizi’ndeki önemli fay hatları ve büyük bir deprem senaryosu hakkında kamuoyunu sık sık uyarmıştır. Aydınlatma oranını %47 olarak açıklaması, deprem riskini net bir şekilde ortaya koyar.
İzmir: Kent genelinde en az 15 aktif fay hattı bulunduğunu belirten Görür, bu fayların 7 + şiddetinde depremler üretebileceğine dikkat çekmiştir.
Adana ve çevresi: Saimbeyli fay zonu ve Karataş–Adana fay hattına dikkat çeken Görür, bu bölgede orta ve büyük ölçekli depremler için hazırlıklı olunması gerektiğini belirtmiştir.
Adana’da yıkıcı deprem olabilir mi? 1945 Adana depremi kaç şiddetindeydi?
Geçmişte yaşanan büyük sarsıntılar, bölgedeki risk seviyesini göstermektedir. 1945’te gerçekleşen Ceyhan–Adana depremi 6.0–6.5 büyüklüğünde ölçülmüştür. Kandilli verilerine göre Mw 6.1, AFAD kaynaklarına göre 6.0 olarak kaydedilmiştir.
Hürriyet Gazetesi kayıtları ise bu depremi 6.5 olarak raporlamaktadır. Raporlara göre 1945 Ceyhan depremi sırasında VIII (Şiddetli) hasar meydana gelmiş ve çevrede ciddi yıkımlar gözlemlenmiştir.
İzmir’de hangi fay hatları binaların altından geçiyor?
İzmir’de tespit edilen en aktif fay sistemlerinden ikisi şunlardır:
-
Kentin güneydoğusundan başlayıp denize uzanan bu fay, şehir içinde yer altı yapılaşmasıyla çakışmakta olduğundan büyük risk teşkil etmektedir.
-
İzmir Fayı: Kent merkezinden geçen bu hat, doğrudan yerleşim alanlarını etkileyerek hasara neden olabilecek potansiyele sahiptir.
Görür, "İzmir’de binaların altından geçen fay hatları" ifadesini özellikle bu iki fay için kullanarak kentin deprem riski haritasındaki önemini vurgulamıştır.