“Çocuklar Duymasın” isimli dizide seneler boyunca Haluk karakterine hayat veren ve o rolü ile milyonlara ulaşmayı başaran Tamer Karadağlı, son dönemlerde kariyerinden ziyade bazı söylemleri ile dikkatleri üzerine çekmeye başladı. Daha önce Antalya Altın Portakal’da En İyi Kadın Oyuncu ödülüne layık görülen Nihal Yalçın’ın konuşması esnasında takındığı tavır sebebi ile ağır eleştirilen Tamer Karadağlı, bu kez de Fransa’dan Türkiye’ye ödül ile dönen Merve Dizdar hakkında konuştu.
Nuri Bilge Ceylan’ın “Kuru Otlar Üstüne” isimli filminde canlandırdığı Nuray karakteri ile 76. Cannes Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu ödülüne layık görülen güzel oyuncu Merve Dizdar, milyonların göğsünü kabartsa da bazı kişiler tarafından da ağır eleştirildi. Ödül konuşmasında sarf ettiği cümleler sebebi ile Türkiye’yi Fransa’ya şikayet etmek, Türkiye’yi rezil etmek gibi ithamlara maruz kalan Dizdar, bu kez de Tamer Karadağlı’nın hedefinde yer aldı. Karadağlı’nın Instagram hesabı üzerinden yayınladığı paylaşım, kısa süre içerisinde sosyal medyanın gündemine oturdu.
Cannes Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu ödülüne layık görülen Merve Dizdar, ödül konuşmasında şu ifadeleri kullanmıştı: “Bu ödülü kendine layık görülenlere boyun eğmeyip eyleme geçen, bu uğurda her şeyi göze alan ve ne olursa olsun umut etmekten vazgeçmeyen tüm kız kardeşlerime ve Türkiye’de hak ettiği güzel günleri yaşamayı bekleyen tüm mücadeleci ruhlara armağan ediyorum.”
Dizdar’ın ödül konuşması pek çok kişi tarafından eleştirilirken bir eleştiride ünlü oyuncu Tamer Karadağlı’dan geldi. Karadağlı, eleştirisine geçmeden önce “Merve Dizdar’ı aldığı ödülden dolayı yürekten kutluyorum. Çok büyük bir başarı. Gerçekten hem bir meslektaşı hem de bir Türk vatandaşı olarak inanılmaz gurur duydum. Göğsüm kabardı” ifadeleri ile kutladı.
Merve Dizdar’ı aldığı ödülden ötürü tebrik eden ancak konuşması için aynı cümleleri kuramayan Tamer Karadağlı, paylaşımına şu sözler ile devam etti: “Amaa… konuşması için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Kendisi Fransa’nın yıllarca işgal ettiği Cezayir için de aynı şeyi düşünüyor mu? Cezayirli kız kardeşleri için de geçerli mi bu söyledikleri? (Çünkü ödülü Fransa’da alıyor) Ya da çocukları zorla dağa kaçırılmış Diyarbakır Anneleri için geçerli mi söyledikleri? “