URFANATİK-İstanbul’un Silivri ilçesinde 23 Mayıs günü 6,2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Çevre illerden de hissedilen deprem korku ve panik yarattı.
İstanbul’da meydana gelen deprem büyük İstanbul depreminin riskini hatırlatırken; Şanlıurfa Jeoloji Mühendisleri Odası İl Temsilcisi Yaşar Karadaş, Türkiye’nin ve Şanlıurfa’nın deprem durumunu Urfanatik mikrofonuna anlattı.
Türkiye’de makaslama fay hattı olduğunu vurgulayan ve bu fay hattının bir ucunun İstanbul’dan, diğer ucunun Hatay’dan başlayarak Bingöl-Karlıova bölgesinde buluştuğunu belirten Jeolog Karadaş, söz konusu fay hatlarının birbiriyle bağlantılı olduğunu dile getirdi. Jeolog Karadaş, 2023 yılında Kahramanmaraş ile Hatay’da meydana gelen ve geçtiğimiz günlerde İstanbul’da meydana gelen depremlerin Bingöl’deki depremin tarihini daha erkene çekebileceğini öne sürdü.
“ŞANLIURFA’NIN ÇEVRESİNDEN GEÇEN FAY HATLARI URFA’YI DA ETKİLER”
Şanlıurfa ile ilgili de önemli demeçlerde bulunan Jeolog Karadaş, kentin içinden geçen çok büyük fay hatları olmadığını ancak, çevresinden geçen bütün fay hatlarının kenti etkileyeceğini ifade etti. 2023 yılında meydana gelen Kahramanmaraş ve Hatay depremlerini buna örnek gösteren Jeolog Karadaş, Bingöl’de yaşanabilecek olabilecek bir depremin Diyarbakır kadar olmasa da Şanlıurfa’yı da etkileyeceğini vurguladı.
“ŞANLIURFA’DA 3 DİRİ FAY HATTI VAR”
Şanlıurfa’dan geçen 3 diri fay hattı olduğunu kaydeden Jeolog Karadaş, şu ifadeleri kullandı:
“Şanlıurfa’da 3 tane diri fay hattımız var. Bir tane Bozova-Adıyaman karayoluna paralel şekilde 50 kilometre uzunluğunda bir fay hattı vardır. Atatürk Barajı’nın da hemen yanından geçer. Diğer iki fay hattımız da Harran Ovası’nın çöküntü fay hattıdır. Karşılıklı iki fayımız var; bir tanesi Harran Ovası’nın hemen bitimindeki Karaali bölgesindeki fay hattıdır. Karşısındaki diğer fay hattımız da yine aynı şekilde paralel uzanarak merkez ilçelerinden geçiyor. Eyyübiye’nin Akşemsettin, Süleymaniye, Direkli mahallesine kadar uzanıyor.”
“DEPREM ÜRETME POTANSİYELİNE SAHİP”
Kentteki diri fay hatlarının 6 ile 7 arasında deprem üretme potansiyeline sahip olduğunu ve bu fay hatları üzerinde meydana gelecek küçük depremlerin iyi olduğunu kaydeden Jeolog Karadaş, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Bunlar 6 ve 7 arasında 7’yi aşmayacak şekilde deprem üretme potansiyeline sahiptir. Bu fay hattı üzerinde küçük küçük meydana gelecek depremler aslında iyi bir şeydir. 10 yılda, 20 yılda bir 3,5 büyüklüğünde, 4,0 büyüklüğünde olması o fay hattının stresini boşaltmasına yol açar ama bu tarz depremler yaşanmaması durumunda uzun süre kalırsa 6 ve üzeri 7’ye kadar potansiyele sahip fay hatlarıdır.”
“YANLIŞ YAPILAŞMA OLAN İLÇELERİMİZ VAR”
Şanlıurfa’daki yapılaşmaya da değinen Jeolog Karadaş, sağlam yapı artı sağlam zeminle deprem riskinin azaltılabileceğini ifade etti. Kentte yanlış yapılaşma olan ilçelerin olduğunu belirten Karadaş, sözlerini şu şekilde noktaladı:
“Şanlıurfa’ya bakacak olursak yanlış yapılaşma olan ilçelerimiz var, zemini sağlam olmayan ilçelerimiz var. Depreme dirençli kentler diyoruz; depreme dirençli kentler derken sadece sağlam bina yapmak değildir. Aynı zamanda zeminin de sağlam olması demektir. Sağlam zemin artı sağlam yapıyla bu iş çözülebilir. Mesela Şanlıurfa’nın Eyyübiye ilçesinde yapılan bütün inşaatlar şu anda projesiz ve denetimsiz bir şekilde yapılıyor. O binalarda ne kadar demir atılıyor, beton dökülürken dikkat edilmesi gereken kurallara uyuluyor mu, zemini sağlam mı, sıvılaşma riski var mı yok mu? Proje yapılmadığı için maalesef bilmiyoruz. Oranın bir an önce yerel yönetim eliyle projeli ve denetimli bir şekilde yapı aşamasına geçmesi gerekiyor. Bizim zemini sağlam olmayan ilçelerimiz de var. Başta Harran olmak üzere Suruç zemini sağlam değil ve belediye bünyesinde jeoloji mühendisleri bulunmuyor. Yerel yönetimler gerekli teknik personellerini sağlamalı ve projeli, denetimli yapılar yapmak durumunda. Aksi takdirde olası bir depremde bayağı yara alır Şanlıurfa.”