Türkiye'nin yakın tarihindeki en dikkat çekici yerel yönetim örneklerinden birinin mimarı olan Terzi Fikri, ya da gerçek adıyla Fikri Sönmez, siyasette bıraktığı iz kadar halkla kurduğu güçlü bağlar ve katılımcı belediyecilik anlayışıyla da hafızalarda yer edinmiştir. “Terzi Fikri nereli, kimdir, kaç yaşında, mesleği neydi, ne iş yapıyordu, evli miydi?” soruları, 12 Eylül askeri darbesine giden süreçte öne çıkan figürlerden biri olması nedeniyle sıkça gündeme gelir. 

Terzi Fikri kimdir?

Fikri Sönmez, kamuoyunda daha çok bilinen ismiyle Terzi Fikri, Türkiye'nin Ordu iline bağlı Fatsa ilçesinde doğmuş ve büyümüştür. 1938 yılında dünyaya gelen Sönmez, çocuk yaşlardan itibaren hem emek hem de siyaset dünyasıyla iç içe bir yaşam sürmüştür. Mütevazı yaşamı, halkın sorunlarını kendi sorunu olarak görmesi ve toplumsal adaleti yerel düzeyde hayata geçirme çabası, onu Türkiye’nin en farklı belediye başkanlarından biri yapmıştır.

Nereli ve kökeni nedir?

Fikri Sönmez, Ordu'nun Fatsa ilçesine bağlı Kabakdağı köyünde doğmuştur. Ailesi Gürcü kökenli olup, “Golomanidze” soyundan geldiği bilinir. Bu köyde doğan ve büyüyen Sönmez, erken yaşta çalışma hayatına atılarak terzilik mesleğine yönelmiştir. Bu meslek, onun hem lakabını kazandırmış hem de halkla güçlü bir bağ kurmasının temelini atmıştır.

Kaç yaşındaydı?

Fikri Sönmez, 1938 doğumludur ve 4 Mayıs 1985’te, yani 47 yaşında hayata veda etmiştir. Yaşamı boyunca kısa ama etkili bir siyasi kariyer yürüten Sönmez, genç yaşında siyasetin, mücadelenin ve yerel yönetimin sembol isimlerinden biri olmuştur.

Mesleği neydi, ne iş yapardı?

Fikri Sönmez’in asıl mesleği terzilikti. İlkokuldan sonra ekonomik nedenlerle eğitimine devam edememiş ve bir terzinin yanında çıraklık yapmaya başlamıştır. Bu nedenle halk arasında “Terzi Fikri” olarak tanınmıştır. Ancak onun asıl fark yarattığı alan siyaset ve yerel yönetim oldu. Emekçi bir meslekten gelmesi, toplumsal sorunlara duyarlılığını artırmış ve onu halkın içinden gelen bir lider konumuna taşımıştır.

Siyasi kariyerine nasıl başladı?

Sönmez, 1960’lı yıllarda sol siyasi hareketlerle tanışmış, Türkiye İşçi Partisi’ne (TİP) üye olarak politik yaşamına ilk adımı atmıştır. 1970’li yıllarda Mahir Çayan ve arkadaşlarının görüşlerine yakınlaşarak THKP-C çevresinde yer almış, bu ilişkileri nedeniyle 1971 yılında tutuklanmış ve 1974 affıyla tahliye edilmiştir. Daha sonra Devrimci Yol hareketi içinde aktif olarak yer almış, özellikle Karadeniz Bölgesi'nde örgütsel faaliyetlerde bulunmuştur.

Belediye başkanlığı süreci nasıl başladı?

1979 yılında Fatsa Belediye Başkanı Nazmiye Komitoğlu’nun vefatı sonrası yapılan ara seçimlerde bağımsız aday olarak seçimlere katılan Fikri Sönmez, 14 Ekim 1979’da belediye başkanı seçilmiştir. Kazandığı seçim sonrası uygulamaya koyduğu “Halk Komiteleri” modeli, onu yerel demokrasinin Türkiye’deki en dikkat çekici isimlerinden biri haline getirmiştir. Fatsa’yı 11 ayrı bölgeye ayırarak halkın doğrudan katılımıyla karar almasını sağlamıştır.

“Çamura Son” kampanyası ve halk belediyeciliği

Fikri Sönmez’in belediye başkanlığı süresince başlattığı “Çamura Son” kampanyası, altyapı eksiklikleri nedeniyle sokakları çamur içindeki Fatsa’da, halkın imece usulüyle yolları düzeltmesini sağlamıştır. Bu kampanya, sadece bir belediye hizmeti değil, aynı zamanda halkın kendi sorununu çözme yetisini kazandığı bir kolektif bilinçlenme hareketine dönüşmüştür. Kampanyadan sonra düzenlenen Fatsa Halk Şenliği, belediyeciliğin yalnızca teknik değil aynı zamanda kültürel bir dönüşüm alanı olduğunu göstermiştir.

Askerî operasyon ve tutuklanma süreci

Sönmez’in bu katılımcı belediyecilik anlayışı, dönemin askerî ve siyasi yapısı tarafından tehdit olarak algılanmış; 11 Temmuz 1980’de sabaha karşı düzenlenen “Nokta Operasyonu” ile görevden alınmış ve tutuklanmıştır. Aynı operasyonla yüzlerce kişi gözaltına alınmış, Fatsa adeta ablukaya alınmıştır. Fikri Sönmez, “devleti yıkmaya teşebbüs” suçlamasıyla yargılanmış ve cezaevine konulmuştur.

Cezaevinde geçen yıllar ve ölümü

1980 darbesi sonrası cezaevine gönderilen Fikri Sönmez, yaklaşık 5 yıl boyunca ağır şartlar altında tutuklu kalmıştır. 1985 yılında, cezaevinde kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmiştir. Otopsi raporlarına göre ölüm nedeni kalp krizi olarak açıklanmıştır. Ancak sevenleri ve birçok insan hakları savunucusu, cezaevi koşullarının onun ölümünde büyük rol oynadığını düşünmektedir.

Evli miydi?

Fikri Sönmez’in özel hayatıyla ilgili bilgiler oldukça sınırlıdır. Evli olup olmadığına dair net bilgiler kaynaklarda yer almamaktadır. Ancak politik yaşamı, halkla iç içe sürdüğü yönetim anlayışı ve mücadele dolu hayatı ön plana çıktığı için özel hayatı kamuoyunda daha az yer bulmuştur.

Neden “Terzi Fikri” lakabıyla tanındı?

Fikri Sönmez bu lakabı, genç yaşlarda başladığı ve uzun süre sürdürdüğü terzilik mesleğinden almıştır. O dönem terzilik sadece bir geçim aracı değil, aynı zamanda halkla temas kurmanın, sorunları dinlemenin ve çözüm üretmenin bir aracı haline gelmişti. Bu yüzden halk arasında sevgi ve saygı ile “Terzi Fikri” olarak anılmıştır. Bu lakap zamanla politik kimliğinin de ayrılmaz bir parçası olmuştur.

Türkiye’de yerel yönetim tarihindeki yeri

Fikri Sönmez’in Fatsa’da hayata geçirdiği yönetim modeli, Türkiye tarihinde ilk gerçek anlamda katılımcı ve demokratik yerel yönetim deneyimi olarak kabul edilir. Bugün bile birçok akademik çalışma, yerel demokrasi ve halk belediyeciliği denilince Fatsa modelini örnek gösterir. Sönmez’in “halka rağmen değil, halkla birlikte” anlayışı, özellikle sol belediyecilik literatüründe ayrı bir yere sahiptir.

Editör: Haber Merkezi