Şanlıurfa, GAP projesiyle birlikte Türkiye'nin en büyük tarım merkezlerinden biri hâline geldi. Ancak son yıllarda yaşanan iklim değişikliği ve düzensiz yağışlar, bölgede kuraklık riskini artırıyor. Özellikle yeraltı sularının hızla çekilmesi, tarımsal üretimi sekteye uğratabilecek boyutlara ulaşmış durumda. Uzmanlar, mevcut su politikalarının sürdürülebilir olmadığını ve ciddi önlemler alınmadığı takdirde şehrin büyük bir su kriziyle karşı karşıya kalabileceğini belirtiyor. Yerel halk ise artan sıcaklıklar ve kuruyan dereler karşısında endişeli.
Tarımsal üretimde verim düşüyor
Urfa ekonomisinin temelini oluşturan tarım sektörü, giderek artan su ihtiyacına rağmen bu kaynağa ulaşmakta zorlanıyor. Geleneksel sulama yöntemlerinin hâlâ yaygın olarak kullanılması, su israfını artırıyor ve verim kayıplarına yol açıyor. Kuruyan tarlalar, küçülen hasatlar ve artan maliyetler hem çiftçiyi hem de tüketiciyi olumsuz etkiliyor. Özellikle pamuk, buğday ve mercimek gibi ürünlerde son beş yılda ciddi rekolte düşüşleri yaşandığı bildiriliyor. Bu durum, şehirdeki ekonomik dengeleri sarsabilir.
Göç ve işsizlik riski büyüyor
Tarımdan geçimini sağlayan binlerce aile, üretimin azalmasıyla birlikte başka şehirlere göç etmeye başladı. İşsizlik oranlarının yükselmesi, sosyal sorunların da beraberinde gelmesine neden oluyor. Özellikle genç nüfus arasında umut kalmadığı ifade edilirken, bölgeden göç edenlerin sayısı her yıl artıyor. Uzmanlar, sürdürülebilir tarım politikaları geliştirilmezse bu göç dalgasının hız kazanacağını ve Urfa'nın demografik yapısında büyük değişimler olacağını vurguluyor. Kırsal bölgelerdeki okul ve sağlık hizmetlerinde yaşanan azalma da bu süreci tetikliyor.
