Şanlıurfa'da temizlik işçisi Mehmet Nuri Tüldarı, günün yorgunluğunu evindeki Aşık Mahzuni Şerif'in yüzlerce plak ve kasetlerinden oluşan koleksiyonunun arasında atıyor. Eyyübiye Belediyesi çalışanı, 50 yaşındaki Tüldarı, çevresinde çocukluğundan beri halk ozanı Mahzuni Şerif'e hayranlığıyla biliniyor. Sokakları süpürürken Mahzuni'nin eserlerini mırıldanan Tüldarı, günün yorgunluğunu ise evinin bir odasındaki halk ozanının plak ve kasetleri arasında kimi zaman saz çalarak, kimi zaman da sanatçının türkülerini dinleyerek atıyor. için ahırları gezdiğini, bu sırada bir müzik sesi duyduğunu anlattı. İlk kez o dönemde Aşık Mahzuni Şerif'in sesini duyduğunu ve çok etkilendiğini belirten Tüldarı, "Ahırdan çıkarken baktım bir ses geliyor. Elektrik falan yoktu o dönemde, Aşık Mahzuni Şerif çalıyor, oradan etkilendim. Tabii biz görmemiştik. Elektrik yokken ne plak vardı ne televizyon. O gün bugün takip ettik. Kasetlerini topladım, 1993'e kadar bütün arşivini yaptım." dedi. Türkiye 'ye gelmeyen kasetleri de bende mevcut. Sevdamız devam ediyor. Mahzuni'nin çocuklarıyla da görüşüyorum, dostluğumuz muhabbetimiz devam ediyor." diye konuştu. "KASETLERE BAKIYORUM HUZUR BULUYORUM" 20 yıldır yapmaktan gurur duyduğu temizlik işinde çalıştığını ve mesaisinin ardından günün yorgunluğunu koleksiyonunun arasında attığını kaydeden Tüldarı, şöyle devam etti: "Mesaim bitti mi eve gelirim, duşumu alırım, üstümü değiştiririm. Odama gelir, otururum. Kasetlere bakıyorum huzurlu oluyorum, bir plak dinliyorum daha huzurlu oluyorum. Yani buraya geldiğim zaman gittikçe gençleşirim. Herkese tavsiye ederim. Bu nostaljileri bir araya getirip de bunlarla yaşamak benim için ruhun bir tedavisidir." Aşık Mahzuni Şerif ile hayatta olduğu dönemde telefonda konuştuğunu, çocukları Yetiş ve Ruşen Ali'nin isimlerini sanatçının verdiğini anlatan Tüldarı, zaman zaman da halk ozanının ailesiyle görüştüklerini sözlerine ekledi.
Kaynak: Anadolu Ajansı