1998 yılında Şanlıurfa’da gerçekleştirilen kazı çalışmalarında, dönemin Şanlıurfa Müzesi Müdür Yardımcısı Selahaddin E. Güler ve Arş. Gör. Bahattin Çelik’in çalışmaları sırasında ortaya çıkarılan Barba’şamin Oğlu Barma’na Mozaiği, hem tasvirleri hem de sanatsal detaylarıyla dikkat çekiyordu. Ancak bu değerli mozaik, keşfinden kısa bir süre sonra bulunduğu yerden çalındı ve izine bir daha rastlanılamadı.
SANATIN VE TARİHİN KAYIP SAYFASI: MOZAİKTE NE ANLATILIYORDU?
Yaklaşık 130x130 cm boyutlarında kare formda olan mozaik, beş figürün tasvir edildiği bir sahneyi içeriyordu. Figürlü sahnenin etrafı dalga dizisi ve ikili saç örgüsü motifleriyle süslenmiş, dış çerçevesi ise 10 cm’lik bir aralık ve ardından 8 cm’lik siyah bir bantla çevrelenmişti.
Mozaiğin üst kısmında ise bej zemin üzerine yapılmış rozete benzeyen süslemeler ve pembe zemin üzerine yerleştirilen, kısa kenarları içbükey dikdörtgen çerçeveler içinde çeşitli bezemeler dikkat çekiyordu.
FİGÜRLER ARASINDA EN DİKKAT ÇEKENLER
Barba’şamin’in oğlu Barma’na: Turuncu bir gömlek, şalvar benzeri pantolon ve aynı renkte bir mitra başlık ile tasvir edilmişti. Omzundan düğümlenmiş bir elbise bağı ve siyah sakallarıyla dikkat çeken Barma’na, güçlü bir erkek figürü olarak betimlenmişti.
Ma’nu oğlu Barkelbo: Koyu gri renkli uzun bir elbise giymiş, mitraya benzeyen sade bir başlık taşımıştı. Oval yüzlü, siyah sakallı Barkelbo’nun bir eli göğsüne doğru, diğeri ise hafifçe aşağıya doğru uzanmış bir şekilde resmedilmişti.
Sama’nın kızı: Koyu gri bir elbise, üzerini örten sarı renkli ehram ve başında köfü ile tasvir edilmişti. Saçları koyu kestane (belki de kınalı) renginde, omuzlarına dökülmüş ve yüzü tahribat nedeniyle kısmen silinmişti.
Ama’nın kızı: Pembe renkli bir elbise, sarı renkli ehram ve yaşmak ile resmedilmiş, başındaki konik biçimli başlık (köfü) ve omuzlarına dökülen örgülü koyu kestane saçlarıyla dikkat çekmişti.
Gerno: Mozaikteki en küçük figürdü. Yuvarlak yüzlü, kahverengi kısa saçlı bir çocuk olarak tasvir edilen Gerno, koyu gri bir kıyafet giymişti ve sadece baş ve omuz kısmı tasvir edilmişti.
Figürlerin isimleri, mozaikte doğrudan ilgili şahsın yanında ve yukarıdan aşağıya doğru yazılmıştı. Ne yazık ki mozaiğin büyük bir kısmı, özellikle de figürlerin orta bölümleri ciddi şekilde tahrip olmuştu.