Mezopotamya’nın bereketli topraklarında yer alan Şanlıurfa, insanlık tarihinin en eski izlerini barındıran bir şehir olarak biliniyor. Göbeklitepe, Balıklıgöl ve Harran gibi dünya çapında ünlü tarihi alanların yanı sıra, kentin her köşesinde geçmişin izleri hissedilebiliyor. Bu önemli miraslardan biri de, Birecik ilçesindeki Birecik Surları ve Meçan Kapısı’dır.
BİRECİK MEÇAN KAPISI
Birecik’in kuzeyinde yer alan Meçan Kapısı, tarihi Birecik Surları’nın günümüze ulaşabilen iki kapısından biri. Kitabelerden edinilen bilgilere göre Meçan Kapısı, Memluk Sultanı Kayıtbay’ın emriyle ve Yunus eş-Şerefi’nin yönetiminde 1484 yılında inşa edilmiş. Kapının batı ve güney cephesini süsleyen şerit yazıtlar da bu tarihi doğrulamakta.
Birecik Surları’nın genel inşa tarihi ise 1483 yılına, Memluklu dönemine tarihlendirilmekte. Şehrin kuzeydoğusundaki Urfa Kapısı ile birlikte savunmada önemli rol oynayan Meçan Kapısı, kentin tarihi dokusunun korunmuş nadir örneklerinden.
Günümüzde Meçan Kapısı’nın kuzeybatı ve doğu duvarları sağlam bir şekilde ayakta dururken, güney duvarı kısmen yıkılmış durumda. Urfa Kapısı ise nispeten daha iyi korunarak zamana meydan okuyan bir diğer yapı olmuştur. Diğer kapılar olan Bağlar Kapısı ve Meydan Kapısı ise günümüze ulaşamamıştır.
Fırat Nehri kıyısında stratejik bir konumda yer alan Birecik, tarih boyunca hem ekonomik hem de askeri açıdan önemli bir merkez olmuştur. Meçan Kapısı, bu köklü tarihin günümüze ulaşan önemli simgelerinden biri olarak günümüze ulaşmıştır.