Türkiye'nin kültür ve kitap dünyasında iz bırakmış isimlerden biri olan Şafak Yaylalı, 46 yaşında hayata veda etti. Yıllarca Beyoğlu Mephisto Kitabevi’nde çalışan ve kitap tutkunlarının gönlünde taht kuran Yaylalı'nın vefatı, edebiyat çevrelerini yasa boğdu. "Şafak Yaylalı öldü mü, hastalığı neydi, neden öldü?" soruları ise sosyal medyada ve arama motorlarında en çok merak edilen konular arasında yer aldı.
Kitap tutkusuyla tanınan Şafak Yaylalı kimdi?
Şafak Yaylalı, Türkiye'nin en köklü bağımsız kitapçılarından biri olan Mephisto Kitabevi'nin emektar çalışanlarından biriydi. Yalnızca bir kitapçı değil, aynı zamanda okura yol gösteren bir entelektüel rehber olarak görülüyordu. Kitapla kurduğu güçlü bağ, onu sadece kitap satan biri olmaktan çıkarıp, okurla kitap arasında köprü kuran bir figür haline getirmişti. 25 yılı aşkın süredir Mephisto çatısı altında emek veren Yaylalı, bilgi birikimi, önerdiği kitaplar ve insan ilişkileriyle kültür dünyasında özel bir yere sahipti.
Şafak Yaylalı neden hayatını kaybetti?
Şafak Yaylalı'nın ölümü, 5 Mayıs 2025 tarihinde duyuruldu. Henüz ölüm nedeni hakkında resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak ölümünün ani gerçekleştiği ifade ediliyor. Yaylalı’nın sağlık sorunlarına dair herhangi bir bilgi paylaşılmaması, kamuoyunda birçok spekülasyonun doğmasına neden oldu. Mephisto Kitabevi ve yakın dostları, yalnızca onun arkasında bıraktığı boşluğun büyüklüğüne dikkat çekti.
Mephisto ailesinden duygusal veda
Mephisto Kitabevi, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada Yaylalı’nın ölümüne dair şu ifadelere yer verdi:
“25 yılını kitaplara ve kültüre adamış Şafak Yaylalı’yı kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Bilgisi, samimiyeti ve emeğiyle aramızda bıraktığı boşluk tarif edilemez.”
Bu sözler, onun Mephisto’daki yeri kadar, Türk okurundaki yerini de gözler önüne serdi. Yaylalı'nın ölümü sadece bir kitapçının değil, aynı zamanda bir kültür insanının yitimi olarak değerlendirildi.
Seray Şahiner’den yürek burkan paylaşım
Yazar Seray Şahiner, Şafak Yaylalı’nın ardından yaptığı paylaşımda onun kitap dünyasındaki önemini çarpıcı cümlelerle anlattı. Yaylalı’yı, bir eczacı gibi, okuyucuların ihtiyaçlarını bilen, ne okuyacağını bilen ve önerileriyle yönlendiren bir rehber olarak tanımlayan Şahiner, şu ifadeleri kullandı:
“Şuram ağrıyor dediğinde hangi ilacı alacağını bilen bir eczacı gibiydi. Yazıya başlamadan önce Mephisto’ya gidip Şafak’tan kitap sorardım; o da ne okumam gerektiğini bilirdi.”
Bu sözler, Yaylalı’nın sadece kitap önerileriyle değil, hayatlara dokunuşuyla da iz bıraktığını gözler önüne serdi.
Şafak Yaylalı’nın ardından kalan miras
Şafak Yaylalı’nın vefatı, yalnızca Mephisto ailesini değil, onunla yolu kesişmiş her kitap okurunu derinden etkiledi. Tavsiye ettiği kitaplarla nice hayatlara dokunmuş, nice genç okurun kitap sevgisini filizlendirmişti. Bugün, kitapların arasında onu tanımış herkes, onun bilgeliğini ve güler yüzünü saygıyla anıyor. Yaylalı’nın ardından kalan en büyük miras ise, kitaplara olan tutkusu ve insanlara olan sevgisi oldu.