Müzik, insanın ruhuna dokunan, kültürler arası bağlar kuran evrensel bir dildir. Son yıllarda dijital platformların gelişimiyle birlikte birçok yetenek sosyal medya sayesinde geniş kitlelere ulaşma şansı buldu. Bu isimlerden biri de, TikTok başta olmak üzere birçok platformda “Ben Giderim Batum’a” performansıyla büyük ses getiren Kübra Şenyaylar oldu. Peki Kübra Şenyaylar kimdir? Aslen nereli? Müzik kariyerine nasıl adım attı? İşte detaylar…
Kübra Şenyaylar kimdir?
Kübra Şenyaylar, Türkiye’nin önde gelen koro şeflerinden biri olarak, sanat dünyasında adından sıkça söz ettiriyor. 1993 yılında Mersin’de doğan Şenyaylar, müzikle iç içe bir yaşam sürdü. Çocukluğundan itibaren notalarla büyüyen sanatçı, özellikle koro müziği alanında Türkiye’nin genç ve yenilikçi yüzlerinden biri olarak öne çıkıyor.
Aslen nereli?
Kübra Şenyaylar aslen Mersinlidir. Güney'in sıcak iklimiyle ve kültürel çeşitliliğiyle büyümüş olması, onun müzikal vizyonunu ve sanatsal kimliğini şekillendiren en önemli etkenlerden biri oldu.
Eğitim hayatı: Disiplinden sanata
Sanatçı, eğitim hayatına Mersin Nevit Kodallı Güzel Sanatlar Lisesi’nde başladı. Burada keman, piyano ve şan gibi temel müzik alanlarında aldığı eğitimle birlikte yeteneğini şekillendirdi. Müzik öğretmenliği alanındaki akademik yolculuğunu ise Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği Bölümü ile sürdürdü.
Burada sadece teknik değil, aynı zamanda pedagojik bir birikim de elde eden Şenyaylar, sanatla eğitimi harmanlamayı başaran ender isimlerden biri oldu. Ardından Kocaeli Üniversitesi Performans Ana Sanat Dalı’nda yüksek lisans yaparak, müzik kariyerini akademik olarak da üst seviyeye taşıdı.
Müzik kariyerine nasıl başladı?
13 yaşından itibaren beste yapmaya başlayan Kübra Şenyaylar, müziğe olan tutkusunu hiçbir zaman kaybetmedi. Kendi deyimiyle, müziği sadece bir meslek olarak değil, bir yaşam biçimi olarak benimsedi. Bu vizyonla, genç yaşta kendi korosunu kurarak müzik dünyasına sağlam bir adım attı.
Ars Nova’dan Koro İstanbul’a: Başarılarla dolu bir yolculuk
2014 yılında Ars Nova Acapella Korosu’nu kurarak ilk büyük çıkışını yapan Şenyaylar, kısa sürede Türkiye’de çok sesli müzik alanında dikkat çeken bir isim haline geldi. Bu başarı, ona Avrupa Koro Birliği kapılarını da açtı. Genç Koro Şefleri Akademisi'nde gösterdiği üstün performansla bu prestijli kuruma katıldı.
2014-2016 yılları arasında TRT İstanbul Radyosu Çoksesli Gençlik Korosu’nda şeflik yapan Kübra Şenyaylar, bu görevle birlikte ulusal düzeyde büyük kitlelere hitap etmeye başladı. Aynı dönemde Pera Uluslararası Korolar Festivali’nin de kuruculuğunu üstlendi.
Koro İstanbul’un kurucusu: Kültürler arası köprü
Pandemi sonrası dönemde müziğe olan bağlılığını sürdüren Şenyaylar, eski koristlerinin desteğiyle Koro İstanbul’u hayata geçirdi. Bu topluluğu kurarken temel amacı, müziği sadece bir sanat dalı olarak değil, aynı zamanda toplumu birleştiren bir köprü olarak kullanmaktı.
Koro İstanbul, farklı kültürlerden, dillerden ve müzik tarzlarından eserleri repertuvarına alarak İstanbul’un çok kültürlü dokusunu müzikal bir dille yansıtmaya başladı.
“Ben Giderim Batum’a” ile TikTok’ta nasıl viral oldu?
2025 yılının ilk aylarında, Kübra Şenyaylar ve Koro İstanbul tarafından seslendirilen “Ben Giderim Batum’a” adlı Karadeniz türküsünün çoksesli düzenlemesi sosyal medyada adeta bir fırtına gibi esti. Video ilk olarak TikTok’ta paylaşılmasının ardından binlerce kullanıcı tarafından tekrar tekrar paylaşıldı ve kısa sürede viral hale geldi.
Çoksesli düzenlemesiyle türküye getirilen yeni yorum, izleyicilere adeta müzikal bir şölen sundu. Geleneksel motiflerle çağdaş armonilerin buluştuğu bu düzenleme, özellikle genç kitleler arasında büyük ilgi gördü.
Sosyal medyada nasıl yankı buldu?
“Ben Giderim Batum’a” performansı yalnızca TikTok’ta değil; Instagram Reels, YouTube Shorts ve X (eski adıyla Twitter) gibi platformlarda da milyonlarca izlenme ve etkileşim aldı. Kullanıcılar videonun altına övgü dolu yorumlar bırakırken, birçok müzik eleştirmeni bu düzenlemeyi yılın en başarılı performanslarından biri olarak nitelendirdi.
Kübra Şenyaylar’ın müziğe bakışı: Sanat birleştirir
Kübra Şenyaylar’a göre müzik sadece duyguların dışa vurumu değil, aynı zamanda farklılıkların kaynaştığı ortak bir dil. Bu anlayışla, konserlerinde klasik müzikten halk ezgilerine, yabancı dillerden yerel ağıtlara kadar çok geniş bir yelpazeye yer veriyor.
Topluluğun amacı, İstanbul’un dinamizmini müziğe yansıtmak ve farklı sosyo-kültürel arka planlardan gelen insanların aynı sahnede buluşabilmesini sağlamak.
Sosyal sorumluluk projelerinde aktif
Sadece sahneye çıkan bir sanatçı değil, aynı zamanda aktif bir sosyal sorumluluk gönüllüsü olan Şenyaylar, “Sevgi Her Şeydir” projesiyle köy okullarına destek sağlıyor. Bu projeyle, kırsalda eğitim gören çocuklara müzikle ulaşarak onların hayatına dokunmayı hedefliyor.
Koro İstanbul ile gelecek planları
Kübra Şenyaylar, Koro İstanbul ile birlikte daha fazla sosyal proje gerçekleştirmeyi, Avrupa turnelerine katılmayı ve Türkiye’de çoksesli müziği daha geniş kitlelere ulaştırmayı hedefliyor. Özellikle gençler arasında koro müziğine olan ilgiyi artırmak, onun en büyük hayallerinden biri.
“Ben Giderim Batum’a” sadece bir türkü mü?
Hayır, bu eser yalnızca bir türkü değil; aynı zamanda Kübra Şenyaylar’ın sanat vizyonunun da sembolü. Gelenekselden beslenerek evrensel bir dile ulaşmanın mümkün olduğunu gösteren bu tür düzenlemeler, müziğin sadece nota değil; anlam ve duyguyla da şekillendiğini ortaya koyuyor.