İngilizler, özel ilgi gösterdikleri şehir merkezindeki Ermenileri silahlandırıp atış talimi yaptırdı, davranışlarından hoşlanmadıkları Mutasarrıf Nusret Bey'i tehcir bahanesiyle görevinden azlederek, İstanbul'a gönderilmesini sağladı. Bu gelişmeler ışığında işgale engel olmak isteyen Mustafa Kemal Atatürk ise zaman kaybetmeden Urfa Müftüsü ve eşrafına çektiği telgrafla bağımsızlık mücadelesinin fitilini ateşledi.
Gerekli desteği alan Ali Rıza Bey, 15 Ocak'ta bir ayaklanma planı hazırladı. Buna göre, 15 Ocak'ta Urfa, Telabyad (Suriye sınırında) ve Arap Pınarı'ndaki Fransız işgal kuvveti kumandanlıklarına birer ültimatom verilecek ve Fransızlara Urfa'yı boşaltmaları için 24 saat süre tanınacaktı. Fransızların ültimatomu reddetmeleri durumunda şimendifer hattının Siftek ile Fırat arası tahrip edilecek, telgraf hatları kesilecekti.

Fransız askerlerine 30 Mart'ta baskın yapmayı planlayan Osman Keskinkılıç kumandasındaki düşmana karşı koyan halk, Fransızların şiddetli ateşiyle karşılaştı. Ertesi gün, erzak elde etmek için şehre karşı hücum düzenleyen Fransızlar, halkın karşı koyması üzerine geri çekildi. Nisan ayı başlarında, bekledikleri yardımdan ümitlerini kesen Fransızların erzakları bitti ve artık Urfa'nın boşaltılması düşünülmeye başlandı. Ancak Urfa'daki Ermeniler buna karşı çıktı.
Bu sırada halk akın akın bölgeye gidiyordu. Olay yerine hareket eden Ali Saip Bey, yarı yolda Ömer İzzet Efendi ile karşılaştı. Durumu öğrenen Ali Saip, olay yerine vardığında Sajous ve subaylar öldürülmüştü. Muharebe sonucunda kalan 100 Fransız askeri de esir alınarak Urfa'ya getirildi, büyük bir özveri örneği sergileyen halk, düşmanı Urfa'dan çıkarmayı başardı.
O dönem Urfa'da milletvekilliği yapan Osman Doğan ve 17 arkadaşı, Kurtuluş Savaşı'nda gösterilen kahramanlıktan dolayı Urfa'nın adının '' Şanlıurfa'' olarak değiştirilmesine ilişkin kanun teklifini TBMM'ye sundu.

Teklif, 12 Haziran 1984'te kabul edildi. Urfa ilinin adının Şanlıurfa olarak değiştirilmesi hakkındaki 3020 sayılı kanun, ''22 Haziran 1984 tarih 18439 sayılı Resmi Gazete''de yayınlanarak yürürlüğe girdi. O günden sonra Urfa'nın adı Şanlıurfa olarak değişti.
Urfa halkının çoğunluğu nasıl Şanlıurfa olduğunu bilmese de bilenler de var.
Urfa'nın Şanlı unvanını nasıl aldığını Hz. İbrahim döneminden başlayarak anlatan Halil İbrahim Kaylan'dan dinleyin; zamanında burada Hz. İbrahim döneminde Nemrut kötü ve bencil olarak biliniyordu. İbrahim peygamber o dönem ateşe atıldığını ve yanmadığını gören Nemrut buradan Adıyaman'a kendi sarayına kaçar orada bütün kapı delikleri kapatılır bir tanesi kapatılmaz. Topal sinek Nemrut'un burnundan beynine girer ve beynini kemirmeye başlar askerleri de tokmakla kafasına vur ha vur ha Urfa'nın eski ismi gelir el ruha Kurtuluş savaşından sonra da Urfa Şanlı unvanını alıyor."

Urfa'nın Şanlı unvanını ne zaman ve nasıl aldığını bilmediğini dile getiren Yusuf Karal ise "Araştırmadım hiç. Urfalıyım ama merak etmedim hiç düşünmedim çünkü kendi dertlerim var hiç aklıma gelmedi." dedi.

Şanlı unvanının nasıl alındığını Gülay Değer şu sözlerle aktardı; "12 haziran 1984'de teklif edildi, 22 haziran 1984'de de katıldı. Şanlı ismini de Kurtuluş Savaş'ında gösterdiği destansı kahramanlıklardan aldı."
