Şanlıurfa'nın gizli hazinesi burada tutuluyor!

Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi tarafında kentin turizm alanına gün yüzü tutacak olan Geleneksel Mutfak Müzesi 2011 yılında unutulmaya yüz tutmuş bir şekilde bekleyen tarihi Hacıbanlar Evi'ni satın alarak restore ettirdiği tarihi evi "Geleneksel Mutfak Müzesi"ne dönüştürdü.

Mutfak Müzesinde geçmişten günümüze oluşan Şanlıurfa'nın eski mutfak malzemeleri sergilenirken Urfa mutfak kültürünün önemli örnekleri olan objelerin Urfa yöresine özgü kıyafetler giymiş mankenler yardımıyla canlandırılmaktadır. 5 odalı, içerisinde 2 su kuyusu bulunan ve geniş avlusu ile Tarihi Urfa Evleri'nin vazgeçilmez örneklerinden biri olan Mutfak Müzesi gelen turistleri geçmişe götürmeye çalışıyor.

Covid-19 salgını nedeniyle ziyaretçi sayısının azaldığı Mutfak Müzesi mutfak kültüründe kullanılan malzeme ve Urfa yöresine özgü kıyafetleri giymiş mankenler yardımıyla canlandırarak turizm alanına katkı sağlıyor. Şanlıurfa Mutfak Müzesinde ev hanımları, Urfa mutfağının bilen, yöresel yemeklerinin kursu da verilen Mutfak Müzesinde, Hafta içi ve hafta sonu devam eden kurslara ise 15-50 yaş arası bayanlar katılıyor.

Mutfak Müzesinde ziyaretçilerin ağırlayan ve tarihi mekan hakkında geçmişe dair bilgi veren Mehmet Erbaşı; ''Vaktinde burada bir aile yaşarmış işte baba,anne,oğul,gelin ve torunuyla beraber bu evde yaşarmış. Buranın kuruluş tarihi gördüğünüz gibi burada bir hitabe var ve maşallah yazıyor ve 1882 miladi değil hicri bu gün 4 recep 1442 hesaplarsak 1860 tekabül ediyor . Hemen hemen 160 senelik bir konak burası. Burası işte o zaman yapılmış 1800 de genellikle ermeni ustaları varmış orda zey  zembe yazıyor ve bu Ermenice bir kelimeymiş. Eskide hani Şanlıurfa da Ermeniler,vardı Yahudiler  hepsi bir arada yaşarmış onun için çok kültürlü bir şehir Şanlıurfa ve bu ismi büyük Makedonya imparatoru büyük İskender vermiş''

''USTALARI ERMENİLERDEN OLUŞURMUŞ''

''Zey zembe kelimesi batıda kiler olarak geçer. Mutfak kileri gibi zey zembe kelimesi Ermeniceymiş sebebi bu yapı eski yapı ustaları Ermenilerden oluşuyormuş kuyumcular Yahudilerden oluşurmuş 1800'lü yıllarda. Zey zembe de buğday,nohut, bulgur, pirinç,fasulye falan koyarlarmış aynı şekilde küplerde var içerde yağ küpü,pekmez küpü,turşu küpü bu tür şeyler koyarlarmış içine. Bakarsanız zey zembe kuzeye bakıyor sebebi poyraz rüzgarlarını alıyor. Onun gibi bu eyvanda kuzeye bakıyor yazlık eyvan poyraz rüzgarı aldığı için ama bu kışlık eyvan güney tarafına bakıyor. Yazın zaten kuzeye bakan odalarda oturuyorlarmış kışın ise güneye  bakan odalarda oturuyorlarmış.

''KUŞLARI DÜŞÜNÜP YUVA YAPMIŞLAR''

''2011 yılında açıldı burası mutfak ve gastronomi  müzesi olarak biliniyor. Covid 19 salgınından dolayı ziyaretler azaldı eskiden hem yurttan hem de yurt  dışından gelen misafirlerimiz oluyordu turistler gelip buraları ziyaret ediyordu, bakın dikkat ederseniz atalarımız kuşları bile düşünüp onlarda yuva yapmışlar taşlarla işlemişler ve o taşların arkasında pencere var eskiden Urfalılar taka diyordu ve o pencerelerin arkasına işlemeli taşlar oraya yerleştirilmişler.  Mesela Şanlıurfa'mız 12 bin yıl tarihe dayanıyor. Göbekli  tepe bunu ispat etti göbekli tepe bulunmadan önce insanlar havyaların evcileştirildiğinden sonra ve yerleşik hayata geçtikten sonra olduğunu düşünüyorlardı ama göbekli tepenin ortaya çıkmasıyla bu teoriyi  yerle bir etti. Yerleşik hayata geçmeden hayvanları evcileştirmeden önce tapınak yapmışlar. Göbekli tepe bunu ispatladı''

''HALEP'E GİDİP GELİRLERMİŞ''

''Alt kısım ahırmış orda develer varmış. Mesela köylerden develerle nakliyat yapılırmış develerle buraya çalı çırpı taşırlarmış buğday taşırlarmış. Çünkü o zaman araba falan yokmuş aynı şekilde tüccarlar bile Halep'e gidip oradan Urfa'ya eşyaları getirip satarlarmış develerle. Urfalıların bir sözü vardı yemek ve türkü konusunda memnun etmek zordur çünkü yemeklerimiz ve türkülerimiz meşhur olduğu için böyle bir ata sözü vardır.'' ifadelerinde bulundu.