Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin Siirt 1'nci Olağan Kongresinde konuştu, kuvvetler ayrılığına ve insan haklarına dayanan güçlü hükümet, güçlü meclis ve güçlü yargıyı esas alan güçlendirilmiş bir parlamenter sistemden yana olduklarını söyledi.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni eleştiren Babacan, iktidara geldiklerinde bu sistemi değiştireceklerini ifade etti.

Yola çıktıklarında ilk gün Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'i vaat ettiklerini dile getiren Babacan, "Biz Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi'ni halkımıza taahhüt ediyoruz. Çünkü her türlü keyfiliği sıradan hale getiren mevcut yönetim sisteminde denge ve denetleme mekanizmaları tamamen ortadan kaldırılmış durumda." diye konuştu.


Babacan, “Birleşmiş Milletler'e gittiğinde ‘Dünya beşten büyüktür’ diyenler, Türkiye'nin de birden büyük olduğunu unutuyor” diyerek “Bugün halkımızın yüzde 98'i Meclisimizde temsil ediliyor. Fakat pek çok önemli karar bu Meclise gelmiyor. Yüzde 98, 84 milyon da 1'den büyüktür. Hem de çok büyüktür” ifadelerini kullandı.

"Parlamenter sistem dediğimizde aklınıza sakın eski sistem gelmesin. Aziz milletimiz bu konuda da müsterih olsun." diyen Babacan, şunları kaydetti:

"Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem önerimiz, Türkiye'nin o 1980 darbesinden sonra getirilen anayasanın devamı değil, 90'lı yılların sistemi de hiç değil. Deva Partisi olarak biz kuvvetler ayrılığına ve insan haklarına dayanan güçlü hükümet, güçlü meclis ve güçlü yargıyı esas alan güçlendirilmiş bir parlamenter sistemden yanayız. Cumhurbaşkanının tarafsızlığını sağlayacağız, bakanlara daha çok yetki ve daha çok sorumluluk vereceğiz, yerel yönetimleri güçlendireceğiz, Meclisimizi güçlendireceğiz, sivil toplumu güçlendireceğiz, hukuka ve adalete olan güveni ayağa kaldıracağız."

Babacan, güçlendirilmiş parlamenter sistemi 6 maddede sıraladı:

* Bakanlıkları ve kurumları güçlendireceğiz.

* Birincisi, Cumhurbaşkanlığı makamının tarafsız olmasını sağlayacağız. Partili bir cumhurbaşkanı tarafsız olamaz. Diğer partileri karşısına alan bir Cumhurbaşkanlığı makamı düşünülemez.

* İkincisi; bakanlara daha çok yetki ve daha çok sorumluluk vereceğiz. Bakanlıkları ve devlet kurumlarını güçlendireceğiz. Yürütme yetkilerini aşağı kademelere doğru delege edeceğiz.

* Üçüncüsü; yerel yönetimleri güçlendireceğiz. Yerelin sorunları en iyi yerelden çözülür. Yerel yönetimlere daha çok yetki vereceğiz. Meclisi iktidar partisinin uzantısı olmaktan çıkartacağız

* Dördüncüsü; Meclisimizi güçlendireceğiz. Meclisimiz, yürütmeyi, yani hükûmeti etkin bir şekilde denetleyebilecek. Meclis'teki muhalefet partilerinin bilgi edinme yollarını işlevsel hale getireceğiz. Gazi Meclisimizi, iktidar partisinin uzantısı olmaktan çıkartacağız.

* Beşincisi; sivil toplumu güçlendireceğiz. İfade ve örgütlenme özgürlüğünün önündeki tüm engelleri kaldıracağız. Konuşan, tartışan, soru soran, hakkını arayan bir Türkiye'yi hep birlikte inşa edeceğiz. Sivil toplumu kanun yapım süreçlerine daha etkin bir biçimde dahil edeceğiz.

* Altıncısı; hukuka ve adalete olan güveni ayağa kaldıracağız. Anayasa Mahkemesine yapılan atamalarda Meclisimizin nitelikli çoğunluğunu söz sahibi kılacağız. Böylece tek bir parti veya ittifak, Yüksek Mahkeme heyetini tek başına şekillendiremeyecek. Yargı mensuplarının özlük haklarını güvence altına alacağız. Yargının tarafsız ve bağımsız çalışması, yargıya olan güveni artıracak.

Muhabir: Haber Merkezi