Urfa diken üstündeymiş: Deprem senaryosu yok

İzmir'de meydana gelen depremde en fazla hasarın yaşandığı Bayraklı bölgesindeki zemin tartışmaları, imara açılan tarım arazilerini bir kez daha gündeme getirdi. Araştırmalara göre, Bayraklı'daki hasarın tarım arazilerine konut yapılması ve denizden aldığı ıslaklık nedeniyle ağır olduğu belirtiliyor. Gözler, tarım arazilerine yapılan konutlara çevrildi.

Üçüncü derecede deprem bölgesi olan Şanlıurfa'da, imara açılan tarım arazilerinde de durumun farklı olmadığı belirtiliyor. Zeminin yumuşak olması nedeniyle yıkıma sebebiyet verebilecek seviyede olası bir depremin felaketle sonuçlanabileceği öne sürülüyor. Bunun yanında Şanlıurfa'nın deprem master planının da olmadığı ortaya çıktı. Yani, bir deprem sonrası yapılabilecekler tam anlamıyla bilinmiyor. Konutların sağlamlık durumuyla ilgili çıkarılması gereken 'konut envanteri'nin de olmaması, kentte depremle ilgili bir plan yapılmadığı şüphesi doğurdu. İddiaların sahibi TMMOB Şehir Plancıları Odası İl Temsilcisi Selim Açar, "Nuh peygamber gemisini yapmaya başladığında tufan kopmamıştı. Tufan kopmaya başladığında gemiyi yapsa zaten ortada bir şey kalmamıştı. Bunu planlayarak yapmamız ve gelebilecek herhangi bir afete hazırlık yapmamız lazım" diyor.

ÖNLEM ALINMASI GEREKİYOR

Bayraklı'daki hasarın temel sebeplerine dikkat çeken Açar, "Bayraklı özelinde ele aldığımızda o alanın etrafının yakın zamanda tarım arazisi olduğu ve denizden aldığı sıvılaşma ile beraber yumuşak bir arazi olduğunun tespiti yapılmış şu anda" diyerek şöyle konuştu: "Şanlıurfa'ya baktığımızda özellikle Konuklu bölgesinde önümüzde çıkacak bir durumdur bu. Bunlar teknik olarak çözülemeyecek sorunlar değildir ama gelin görün ki, bizim mevcut teknik durumumuz ne ele alıyor ne de fazla maliyet gerektirdiğinden müteahhitlerimiz bu şeylere yanaşıyor."

BETONARME YAPILARIN ÖMÜR NE KADAR?

"Bu tür depremler belki bizim kendimize gelmemiz için bir sebep teşkil eder" diyen Açar, binalarda kullanılan malzemelerin sorgulanması gerektiğini vurguluyor: "Kullandığımız malzemeler ne kadar doğru? Şu an hepimiz betonarme yapılarda oturuyoruz. Betonarme yapının ömrü Türk Standartları Enstitüsüne (TSE) göre maksimum 60, mühendislik standartlarına göre ise 50 sene. Diğer taraftan biz yakın zamanda İstanbul Beyoğlu'nda yapılan tuğla binalara bakıyoruz, 100 senedir halen ayakta. Taş yapı olarak Ayasofya'ya bakıyoruz bin 500 senedir ayakta. Bu noktada bizim kullandığımız malzemeyi de sorgulamamız gerektiği kanaati oluşuyor. Belki inşaat sektörüne yeni bakış açıları sunabilecek şekilde tartışmamız gerektiğinin sonucunu doğuracaktır. Bunu zaman içinde göreceğiz ama deprem kuşağındayız ve buna hazırlık yapmamız lazım."

" URFA'NIN DEPREM MASTER PLANI YOK"

Açar, Şanlıurfa'nın deprem master planı ve konut envanterinin de olmadığını söyleyerek şu şekilde konuştu: "Urfa özelinde 'deprem master' planımız yok maalesef. Bir deprem anında -Allah korusun- toplanacağımız alanlar olsun, müdahale durumunun nasıl olacağını belirlendiğini bir plan yok, toplanma alanları var mı var ama yeterli mi bizim yaptığımız araştırma ve tespitlere göre yetersiz. Urfa'nın konut envanterinin çıkartılması lazım. Bu konutların ne kadarının sağlıklı, ne kadarının sağlıklaştırılabilir ve ne kadarının çürük olduğuna dair elimizde bir done olması lazım ki, kentsel dönüşüme gitmek isteyen bir belediyemiz olursa önüne koyup bunların üzerinden yürümesi lazım ama görmüş olduğumuz kadarıyla kentsel dönüşüm konusunda da sınıfta kalmış bir durumdayız."

"Hiçbir şey insan hayatından daha değerli değildir" ifadesini kullanan Açar, olası bir depreme karşı alınabilecek önlemlerin şimdiden planlanması gerektiğinin altını çizdi.