Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, en çok Şanlıurfa’da yetişen Antep fıstığıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. “Çok sayıda üretici az sayıda alıcının olduğu Antep fıstığında istikrar ancak bir müdahale kurumunun varlığıyla sağlanabilir” diyen Bayraktar, “Müdahale kurumu piyasayı takip etmeli, gerektiğinde fiyat açıklamalı, piyasayı regüle etmelidir” şeklinde konuştu.
“PİYASA ÜZERİNDE OYUN OYNUYORLAR”
Adil rekabet şartlarının oluşmadığı serbest piyasa koşullarının asla kabul edilemeyeceğini belirten Bayraktar, çok sayıda fıstık üreticisinin karşısında az sayıda alıcı bulunduğunu ve bu alıcıların da tekelci bir yapı oluşturduklarını ifade etti. Bayraktar, bu tekelci yapının piyasa üzerinde her türlü oyunu oynayarak fıstık fiyatları üzerinde spekülasyona neden olduklarını söyleyerek şöyle konuştu:
“Üreticilerimizin bin bir emekle ürettiği Antep fıstığını sezon başında ucuz fiyatla alarak stok yapan bu yapı, ürün arzının bitmesiyle birlikte stok yaptığı Antep fıstığını yüksek fiyatlarla piyasaya sürerek haksız kazanç sağlamaktadır. Bu durum başta tatlı üreticileri olmak üzere, fıstığı ham madde olarak kullanan imalatçıları ve tüketicileri olumsuz etkilemektedir.
Devletimiz bu durumu net şekilde görmelidir. Devletimiz üreticilerimizi serbest piyasa adı altında Antep fıstığında tekelleşen alıcılara teslim etmemelidir. Çiftçinin elinden tutmalıdır. Fındıkta olduğu gibi müdahale kurumu piyasayı takip etmeli, gerektiğinde fiyat açıklamalı, piyasayı regüle etmelidir. Ancak bu şekilde piyasa içerisindeki tekelci yaklaşımlar kırılacak, üretici arkasında bir desteğin olduğu bilinci ile daha fazla üretime odaklanacaktır.”
“PİYASAYI KONTROL ETMEK ZORLAŞIYOR”
Bayraktar yaptığı açıklamada, 2019 yılında fıstığın periyodisite göstermesi sebebiyle rekoltede düşüş yaşandığını, bu yıl geçen yıla göre daha yüksek üretim beklendiğini bildirdi. Üretim miktarlarındaki değişikliklerin, fiyatlarda istikrarsızlığa yol açtığını ve bu durumun hem üretici hem de tüketiciye olumsuz yansıdığını belirten Bayraktar, “Antep fıstığı ağacı periyodisiteye bağlı olarak bir yıl ürün verirken ertesi yıl ya hiç vermemekte ya da çok az vermektedir. Bu nedenle üretim bir yıl yüksek, ertesi yıl düşük oluyor. Bu durumda piyasayı kontrol etmek zorlaşıyor” diye konuştu.
Ürünün az olduğu yıllarda fiyatın yükseldiğine, çok olduğu yıllarda ise düştüğüne işaret eden Bayraktar, “Ürünün çok olduğu yıllarda bir müdahale kuruluşu ürünü alarak depolamalı ve az olduğu dönemde piyasaya arz etmelidir” önerisinde bulundu.
38 İLDE ŞANLIURFA BİRİNCİ
2010 yılında 718 bin ton olan dünya Antep fıstığı üretiminin 2018 yılında yüzde 91,5 oranında artarak 1 milyon 375 bin ton seviyesine yükseldiğini belirten Bayraktar, “Bu üretimin 551 bin tonunu İran, 447 bin tonunu ABD, 240 bin tonunu Türkiye, 74 bin tonunu Çin, 28 bin tonunu Suriye gerçekleştiriyor” diye konuştu. Türkiye’de 38 ilde Antep fıstığı yetiştirildiğini, üretimin büyük bölümünün Güneydoğu Anadolu Bölgesi illerinde gerçekleştirildiğini belirten Bayraktar şöyle devam etti:
“Güneydoğu Anadolu bölgemizde bulunan dokuz ilimiz Türkiye Antep fıstığı üretiminin yaklaşık yüzde 92’sini üretmektedir. 2019 yılında Şanlıurfa 31 bin 931 tonluk üretimle ilk sırada yer alırken, bu ilimizi 26 bin 343 tonla Gaziantep, 12 bin 208 tonla Siirt takip etti.”
“ALAN BAZLI DESTEK KAPSAMINA ALINMALI”
Antep fıstığı üreticilerinin en önemli sorunlarından birinin yüksek girdi maliyetleri olduğunu belirten Bayraktar, “Girdi fiyatlarındaki artışlardan Antep fıstığı üreticilerimiz de olumsuz etkilenmiştir. Verilen destekler girdi maliyetlerindeki yüksekliğin yanında yetersiz kalmaktadır. Antep fıstığı da fındıkta olduğu gibi alan bazlı destek kapsamına alınmalıdır” diye konuştu.