Murat ÇİFTÇİ
Ramazan ayının içerisinde bulunmamız nedeniyle açlık duygusu öfkeyi de beraberinde getiriyor. En basit bir olaya bazen vatandaşlar öfkeyle kalkıp zararla oturabiliyor. Ramazan ayında bu tür olaylara yer vermemek için öfkemizi nasıl kontrol etmemiz gerektiğini ve öfkeyi nasıl en aza indirebileceğimizi psikologlara sorduk.
Rehberlik Araştırma Merkezinde görevli Psikolojik Danışmanlardan Hüseyin Bengi ve Aslıhan Yılmaz öfkenin nasıl kontrol edileceğinin yollarını siz okuyucularımızla paylaştı.
Rehberlik Araştırma Merkezi Psikolojik Danışmanı Aslıhan Yılmaz, “Açlık güdüsü insanların davranışlarını kontrol etmede en önemli olan güdülerden biridir. Psikolojide bu çok kuramda da ele alınan bir konudur. İnsanların bazı ihtiyaçlarını tam olarak karşılanmaması insanlarda öfke patlamalarına yol açabiliyor. Bunların başında Güvenlik, saygı, sevgi ihtiyacı geldiği gibi barınma, açlık ihtiyacı da geliyor. Bunların tam olarak sağlanmadığı bir toplumda tabi ki insanlar öfke patlamaları gibi bu tarz şeyler yaşayabilirler. Ramazan ayı da manevi olarak doyuma ulaştığımız bir aydır. Bu maneviyat sadece gün boyu aç kalarak tamamlanacak bir şey değildir. İnsanlar nasıl ki bedenen ibadet yerine getiriyorsa diğer durumlarda da tamamlamamız şart ve Ramazan ayının bir parçasıdır. Öfkemizi kontrol edecek bazı şeyler geliştirebiliriz. Çok öfkelendiğimiz ve öfkemizi kontrol edemediğimiz zamanlarda on saniye durup herhangi bir cevap vermeden düşünüp daha sonradan bazı tepkiler verebiliriz. Sinirimizi kontrol edemediğimiz anlarda Peygamber efendimizde bunu zamanında yapmıştır. İçinde bulunduğumuz yerin dışına çıkarak davranışlarımızı kontrol edebiliriz” dedi.
Konu ile ilgili gazetemiz muhabirine açıklamada bulunan Rehberlik Araştırma Merkezi Psikolojik Danışmanı Hüseyin Bengi şunları kaydetti;
“Ramazan ayı toplumumuz için önemli bir aydır. Ramazan ayının getirmiş olduğu bazı sorumluluklar ve vazifeler vardır. Bunların en önemlisi oruçtur. Şanlıurfa’da yaşıyoruz, Urfa’da iklim itibariyle sıcak olan bir yerdir. Bu yılda Ramazan ayı yaz aylarına denk geldiği için bu durum biraz daha zorlaşmış olabiliyor diyebiliriz. Bu da tabi insanların hal ve hareketlerinde, davranışlarında, konuşmalarında, kendi aileleriyle olan ilişkilerinde, dışarı ile olan ilişkilerinde bir takım farkı durumlara yol açabiliyor. İnsan netice itibariyle bazı durumlarda çabuk etkilenebilen varlıktır. Dolayısıyla Ramazan ayı da önceki aylara göre durumunu değiştiren bir ay, çünkü oruç tutuyoruz. Yaklaşık 16 saat gibi sürede yemek yemeyeceğiz, su içmeyeceğiz. Bu durum doğal olarak insanların davranışlarına yansıyor. En bariz örnek bu ayda ortaya çıkan öfke, İnsanların en ufak bir şeye olduğundan fazla tepki vermeleri normalde alışılmışın dışında ufak basit konularda çok beklenmedik aşırı tepki verilmesi en çok görülen durumlarından bir tanesidir. İbadet yaparken başkalarına zarar verme gibi bir durum ortaya çıkıyor. İbadet yaparken hayır işlemeyi amaçlıyoruz ama karşımızdakinin de kalbini kırarken de orada da aslında bir yanlış yapmış oluyoruz. Bu anlamda vatandaşlarımıza çağrımız öfkelendikleri zaman bulundukları ortamdan başka ortamlara çıkmalarıdır. Öfkelerini kontrol etmeleridir. Sizlerin aracılığınızla tüm Şanlıurfalılarında Ramazan ayını kutluyor hayırlara vesile getirmesini diliyorum.”