Şanlıurfa’da tepkiler dinmiyor!

Şanlıurfa’nın Eyyübiye ilçesinde bulunan Balıklıgöl Devlet Hastanesi acilinde görevli hemşir Mehmet Şah Bilge, bir hasta yakınının yumruklu saldırısına uğradı.

Aldığı yumruk darbesiyle yaralanan Hemşir Bilge, tedavi altına alındı. Olay sonrası saldırgan şahıs, gözaltına alındı. Önce hakkında tutuksuz yargılama kararı verilen saldırgan hakkında tutuklama kararı verildi. Firari saldırgan şahsın yakalanması için çalışma başlatıldı.

Yaşanan olaya tepki gösteren Şanlıurfa Tabip Odası ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Şanlıurfa Şubesi, Balıklıgöl Devlet Hastanesi önünde basın düzenledi.

Açıklamayı Hemşire Salih kösedağ, yaptı. Açıklamaya çok sayıda doktor ve sağlık çalışanları katılarak destek verdi.

“SAVCILIK TALİMATI ÜZERİNE TUTUKLANMIŞTIR”

Kösedağ, yaptığı açıklamada şunları söyledi; “7 Ekim Cumartesi günü Balıklıgöl Devlet Hastanesi’nde eşine erkek hemşire tarafından enjeksiyon yapıldığı gerekçesi ile sağlık emekçisi arkadaşımızın burnunu kırılarak darp edilmiştir. Şahıs önce Adli kontrolle serbest bırakılmış, daha sonra tepkiler üzerine Savcılık talimatı ile gözaltına alınarak, tutuklanmıştır.

“ŞİDDETİ DURDURMAK SORUMLULUĞA DAVET EDİYORUZ”

Yasaların uygulanması dahi yoruma bırakılmış Sağlık Şiddet suçları katalog suçlar sınıfında değerlendirileceği yasalarca belirtilmesine rağmen çok defa gördüğümüz, şahısların serbest bırakılması ile gerçekleşen cezasızlık süreçleridir. Türk Tabipler Birliği ve SES, uzun yıllardır sağlıkta yaşanan şiddetin nedenleri, şiddete karşı alınacak önlemler konusunda kamuoyunu bilgilendirmekte, yöneticileri şiddeti durdurmak için sorumluluk almaya davet etmektedir.

“ŞİDDETİN DAHA ÇOK ARTIRACAĞINI DEFALARCA SÖYLEDİK”

Bütün bu çabalarımıza rağmen, Dr. Ersin Arslan, Dr. Kamil Furtun ve Dr. Aynur Dağdelen’in öldürülmeleri ve nice şiddet olayı ile siyasal iktidarın sağlıkta hiçbir adım atmadığını üzülerek görüyoruz. Gelinen aşamada sağlıkta şiddet sağlık hizmet sunumunun hemen tüm aşamalarında yaygın ve ciddi bir sorun haline dönüşmüştür. Sağlık kuruluşlarında her gün ortalama 30 şiddet vakası yaşanmaktadır. Özellikle acil servisler şiddetin kol gezdiği, sağlık çalışanlarının kendilerini emniyette hissedemedikleri, sağlık hizmetini güvenli ortamlarda veremedikleri yerler haline gelmiştir. 2003’ten beri ülkemizde “Sağlıkta Dönüşüm Programı” ile had safhaya ulaşan piyasacı; halk sağlığını ve sağlık emekçilerini yok sayan, değersizleştiren, kışkırtılmış sağlık politikalarının sağlık sistemini işin içinden çıkılmaz hale getireceğini, şiddeti daha çok artıracağını defalarca söyledik.

“SORUNLARIMIZ ARTARAK DEVAM EDİYOR”

Geldiğimiz noktada, ne gerçekten caydırıcı önlemler alındı ne de çalışma alanlarımızda ve koşullarımızda sağlıkta şiddete karşı düzenlemeler yapıldı. Her geçen gün sorunlarımız artarak devam ediyor. Başta yaşadığımız şiddet olmak üzere, çalışma koşullarımızın giderek kötüleşmesi, ekonomik ve özlük haklarımızın yıllar içindeki gaspı, yok sayılan sağlık hakkı, iyileşemeyen hastalar, bulunamayan ilaçlar, ertelenen ameliyatlar, mesleki özerkliğe yönelik müdahaleler, sağlık emekçilerinin tükenmişliği ve son zamanlarda iyice derinleşen ekonomik zorluklar, hayat pahalılığı, toplumun sağlığını bozmuştur” dedi.