Muhterem Kardeşlerim….
Bilindiği gibi; Cumhurbaşkanı Türkiye Cumhuriyeti'nde yürütmenin başıdır. Bakanlar Kuruluna başkanlık eder. Hükümeti ve icraatlarını yönetir. 1982 Anayasasının 8. Maddesine göre, “Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından, Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir.”
Cumhurbaşkanı seçimi 1982 Anayasasının 102. maddesinde düzenlenmiştir. Cumhurbaşkanı seçimine ilişkin usul ve esaslar ise 19.01.2012 tarihli ve 6271 sayılı Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu ile belirlenmiştir.
Anayasa’nın Cumhurbaşkanının nitelikleri ve tarafsızlığını düzenleyen 101. ve seçimini düzenleyen 102. maddeleri, 21 Ekim 2007 tarihli halkoylamasıyla onaylanan 31.05.2007 tarihli ve 5678 sayılı Kanunla değiştirilmiştir.
2007 Anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanının seçilme yöntemine dair köklü değişiklikler yapılmıştır.
2007 Anayasa değişikliğinden önce Cumhurbaşkanı TBMM tarafından seçiliyordu.
2007 değişikliği ile Cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesi öngörülmüştür.
Cumhurbaşkanının görev süresi 2007 değişikliğinden önce yedi yıldı. Bahse konu değişiklikle bu süre beş yıla indirilmiştir.
2007 değişikliği öncesinde Anayasa’da belirtilen niteliklere sahip TBMM üyeleri Cumhurbaşkanı seçilebiliyordu. Değişiklikle TBMM üyelerinin yanı sıra TBMM üyesi olmayan vatandaşların da Cumhurbaşkanı seçilebilmeleri mümkün hale gelmiştir.
2007 değişikliği ile bir kişinin iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilmesine imkân tanınmıştır.
28 Ağustos 2014’te görev süresi bitecek olan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 28 Ağustos 2007 tarihinde, yani bahse konu Anayasa değişikliği yürürlüğe girmeden önce TBMM tarafından seçilmiştir. 12. Cumhurbaşkanı, 6271 sayılı Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu’nda belirlenen usul ve esaslara uygun şekilde ilk defa halk tarafından seçilmiştir.
Cumhurbaşkanı halk tarafından 5 yıllığına seçilmektedir. Seçim genel, eşit ve gizli oyla, bütün yurtta aynı günde yargı yönetim ve denetimi altında yapılır.
Genel oyla yapılacak seçimde, geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday Cumhurbaşkanı seçilmiş olur. İlk oylamada bu çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamayı izleyen 2. pazar günü 2. oylama yapılır. Bu oylamaya, ilk oylamada en çok oy almış bulunan 2 aday katılır ve geçerli oyların çoğunluğunu alan aday Cumhurbaşkanı seçilmiş olur.
Yeni seçilen Cumhurbaşkanı göreve başlayıncaya kadar görev süresi dolan Cumhurbaşkanının görevi devam eder. Cumhurbaşkanlığı makamının ölüm, çekilme veya başka bir sebeple boşalması hâlinde, yenisi seçilinceye kadar, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cumhurbaşkanlığına vekillik eder ve Cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanır.
Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer.
Efendim;
İşte seçimlerin ardından Başbakan Erdoğan ilk turda Cumhurbaşkanı seçilince dün de AK Parti Merkez Karar Yürütme Kurulu toplandı, genel seçimlere kadar yeni Başbakanın kimler olacağı, kabineden yapılabilecek değişiklikler görüşüldü.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK)’nun açıkladığı; 10 Ağustos 2014 Pazar günü yapılan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk turda seçildiği Cumhurbaşkanlığı seçimi sonuçlarını maddeler halinde hatırlatırsak şöyle gerçekleşti;
Kayıtlı Seçmen Sayısı : 55.692.841
Oy Kullanan Seçmen sayısı : 41.283.773
Geçerli Oy Sayısı : 40.545.902
Geçersiz Oy Sayısı : 737.871
Katılma Oranı : % 74.13
Recep Tayyip Erdoğan; Yurt içinde 20.670.920, Yurt dışında 143.922, Gümrük kapılarında 185.418 oy ile Türkiye genelinde toplam 21.000.260 oy alırken,
Selahattin Demirtaş; Yurt içinde 3.914.832, Yurt dışında 22.580, Gümrük Kapılarında 21.098 oy ile Türkiye genelinde toplam 3.958.510 oy almış,
Ekmeleddin Mehmet İhsanoğlu ise, Yurt içinde 15.433.609, Yurt dışında 64.495, Gümrük kapılarında 89.028 oy ile Türkiye genelinde toplam 15.587.132 oy almıştır.
Kısaca; Cumhurbaşkanlığı seçiminde AK Partinin adayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan oyların % 51.79’unu alırken, HDP’nin adayı Selahattin Demirtaş oyların % 9.76’sını ve CHP ile MHP’nin öncülüğünde toplam 18 partinin desteklediği çatı adayı Ekmeleddin Mehmet İhsanoğlu ise oyların % 38.44’ünü almıştır.
Efendim;
Dünyanın çeşitli bölgelerinde menfaat için meydana gelen olaylar, İslam alemi üzerinde oynanan çeşitli olaylar, Yahudilerin Müslümanlara yaptığı eziyetler ve Filistin-Gazze’deki adeta soykırım hareketleri, Suriye ve Irak’ta meydana gelen olaylar, İŞID örgütünün İslami olmayan tutum ve davranışları, kısaca bütün bu belirtilerin kıyamet alametleri olduğunu söylemek yanlış olmaz. Zira hadis-i şeriflerin bir bir tecelli ettiğini görmekteyiz.
En önemlisi ve sevindirici olanı da; kendi ülkemizde inanç zayıflığımızdan ve İslami davranışlardan uzak oluşumuz nedeniyle son yıllara kadar hep ezilen Müslüman toplulukların artık düzeldiğini görmektir.
Çünkü hadis-i şeriflerde de belirtildiği gibi, ‘Layık olduğumuz başımıza geliyor’. En azından alnı secde gören, Allah’tan korkan, haram ve helali ayırt edebilen, kul hakkını gözeten bir liderimiz, Reis-i Cumhurumuz var artık.
Başbakanımız artık Cumhurbaşkanımız oldu. Hemde sadece AK Partililerin değil, seven, sevmeyen, partili partisiz, dil-din-ırk-mezhep ayrımı olmadan Türkiye Cumhuriyeti Devletinde yaşayan herkesin Cumhurbaşkanı oldu.
Bundan önceki 11 Cumhurbaşkanımıza da diyeceğimiz olamaz. Zira onlar da o döneme göre hareket etmişler, yanlış yapanlar tabiî ki ahir zamanda cezasını da çekeceklerdir.
Allah için, Allah rızasını gözeterek insanlık için, ülkemiz ve milletimiz için, hatta İslam alemi için çalışan herkesten Allahu Tea’la razı olsun.
Hakkımıza hayırlısı olması dileğiyle….