Yetişen nesilleri kitaplarla beslemeyen milletler acı çekmeye mahkumdurlar.

Bir çocuk, bir öğretmen, bir kitap, bir kalem dünyayı değiştirebilir.

Eğitim sorunlarımızın tek çözümüdür.

Evet ! yazıma bu afili sözlerle başlamak istedim. Aslında afili de olsa gerçek olan sahici cümleler ama günümüzde pek geçerliliği olan cümleler değil.

Neden derseniz?

Bende eğer fırsat eşitliği varsa diye ibare düşerim.

Hatırlarsanız Cumartesi ve Pazar günü AYT ve TYT sınavları vardı. İki gün boyunca gençlerimiz sınav stresinden başka yetişme telaşı, ailelerinin gerginliği, bunaltıcı sıcaklar ve başarı beklentisi eksenlerinde geçti.

Bakıyorsun özel okulda okumuş , özel ders almış öğrenciler aileleri ve rehber hocaları eşliğinde sınav yerine gelmişler. Diğer normal devlet okulunda okuyan veya amele öğrencilere baktım. Üzüldüm gerçekten. Ya yalnız ya da yanındakiyle bir köşede durmuş sınava giriş saatini bekliyor. Hatta güneşten korunmak için seçtiği yer bile diğer imkanları olan öğrenciler gibi konforlu değildi. Bu farkındalığı görünce onlarla sohbet etmeye çalıştım. Onlarda umutluydu. Ama bu kadar fark olmamalıydı bizimle bu öğrenciler arasında diye sitem ettiler saygı çerçevesinde. Sohbet esnasında gazetede köşe yazarlığı yaptığımı duyunca bu gencimiz hemen başladı içindekileri sıralamaya.

Bak abi ! Öğrenci özeldir ama bu bütün öğrenciler için geçerlidir. Sadece para ödeyen öğrenciler için değil. Para ödeniyorsa o müşteridir. Veya daha da ileri gideyim. O özel müşteridir. Her şey ayağına geliyor. Ya bizim gibi amele öğrenciler n’apacak ?

Bunu düşündü mü acaba büyüklerimiz.

Tamam!

Öğrenmenin de maliyeti vardır. Ama bunları öyle bir hale getirdiler ki

Önceden öğrenenler, indirimli fiyattan öğrenirler.

Deneyerek öğrenenler, etiket fiyatından öğrenirler.

Hayattan öğrenenler, gecikme zammıyla öğrenirler.

Hayattan da öğrenemeyenler, boşa gitmiş hayatlarıyla öğrenirler.

Bakıyorsun eğitimle ilgili tüm kontratlar paralı.

Parası olanla olmayan arasında öylesine bir uçurum var ki?

Hatta bir bana bakın. Bir de özel okulda okuyan ve özel eğitim alana bakın. Ne durduğumuz yer ne okullarımız ne de şartlarımız bir değil. Biz bu yaşta eğitimi geçin. Geçim için bile savaş veriyorken nasıl özel eğitim alan özel öğrencilerle aynı şartlarda sınava gireceğiz. Farkındaysanız herkesin eşit doğmadığı bir dünyada, eğitimin eşitsizliği de gerçekleri ortaya döküyor. Bizim gibi fırsat eşitsizliği olan ailelerin çocuklarını diğer çocuklarla yarıştırmanın adı; bir ömrü harcamak oluyor maalesef. Ama biz yine umudumuzu diri tutmak için gayret ediyoruz dedikten sonra sınav saati yaklaştığı için sınav salonuna gitmek için müsaade istedi. Giderken de lütfen bu dediklerimi yazar mısın diye de ricada bulundu.

Bende söz verdim ve yazmaya gayret ettim. Umarım yetkililerimiz bu yazımı okur. Azda olsa dikkate alır. Ve bu konu da gerekli düzenlemeyi yapar diye de dua mı eksik etmedim.

Umut böyle bir şeydir işte.

Bu gencimizinki de o mesele.

Bazen mucize beklersiniz bazen de kendinizin düşünüp söyleyemediğinizi başkasından beklersiniz. Tıpkı bu ve bunun gibi gençlerimizin benden söyleme mi veya yazmamı beklediği gibi.