İki haftalık bir orta Avrupa seyahatinden sonra bana sorulan ilk soru;
Nasıldı oralar?
Bende trafikte, temizlikte, saygıda, sabırda, insan haklarında, trafik ışıklarındaki muntazam dikkatte diye sıraladım. Sonrada İstiklâl şairi merhum Mehmet Akif Ersoy’a atfedilen ve Avrupa seyahati akabinde kendisine sorulan: “Nasıldı?” sorusuna verdiği “İşleri var, dinimiz gibi; dinleri var, işimiz gibi…” cümlesinin ne kadar haklı olduğunun canlı şahidi olduğumu beyan ettim.
Peki biz niye böyle olamıyoruz dediler.
Bende millet olarak her zaman halimizden ve başımıza gelenlerden dolayı başkalarını suçlu bulmayı severiz.
"Onun yüzünden böyle oldu, onların yüzünden bu haldeyiz"
Hep kurban rolünü oynarız. Kendimizde hiç sorun bulmayız.
Neden?
Çünkü bu bizi sorumluluk almaktan faaliyete geçmek zorunda kalmaktan kurtarır. Tembelliği seviyoruz.
Ne zamanki ciddi manada sorumluluğu üstlenip kendimizi de sorgulamaya başlarsak o zaman bir değişime sebep olabiliriz dedim.
Kısacası yurdum insanı için her şey şekilden ibaret.
Okumaz okur görünür.
Yazmaz yazar görünür.
Vicdanı yoktur. Dindar görünür.
Yani olduğundan farklı davranma hamleleri
Sonuç olarak gözlerinde yüreklerini görebildiğin
Sözlerinde yalan çiçekler yerine doğru dikenleri olan.
Hayat gibi...
Saflığa yakın bir yerde insanlar olsun ki bizlerde Avrupa da gördüğümüz insan öncelikli güzellikleri görelim.