Bakan Kacır, paylaşımında “#MilliTeknolojiHamlesi ile kritik teknolojilerde yerli çözümler geliştirmek en önemli hedefimiz” diyerek, 50 milyon TL'ye kadar destek sağlayacaklarını açıkladı. Çağrı kapsamında Türkçe Büyük Dil Modelleri’nin geliştirilmesi ve sektörel uyarlanması hedefleniyor.
Ancak bu paylaşımın ardından gelen dikkat çekici bir yorum, teknoloji dünyasında yankı uyandırdı. Türkiye’nin ilk bağımsız büyük yapay zekâ motoru olan AIGENCY’nin baş geliştiricisi ve eCloud Yazılım Teknolojileri CEO’su Muhammet Polat, Bakan’ın açıklamasına sadece bir “🙂” emojisiyle karşılık verdi. Ancak bu emoji, ardında daha derin bir mesaj taşıyordu.
https://x.com/cyberrworm/status/1934613991109595182
Muhammet Polat, bu paylaşımın ardından özel bir açıklamada bulundu:
“’AIGENCY’yi bir avuç insanla, sıfır dış destekle, yerli mimarisiyle, 120 milyar parametreli bir yapıda geliştirdik. Batı Avrupa’da veya ABD’de olsaydık belki ödüllere boğulmuş, devlet törenlerinde yer almıştık. Ama biz sadece alkış beklemedik. Biz bu ülkenin evlatlarıyız, yazılımcıdan önce serdengeçtiyiz. Eğer bizden ülkeyi terk etmemizi bekliyorsanız, şunu bilin: Biz burada kalıp üretmeye devam edeceğiz. Varlığımızla, zekâmızla, alın terimizle bu topraklara katkı sunmaya devam edeceğiz.”
Polat’ın bu açıklaması, Türkiye’de derin teknoloji üreten yerli girişimlerin daha fazla görünürlük ve destek ihtiyacını bir kez daha gündeme getirdi. Birçok sosyal medya kullanıcısı, AIGENCY gibi projelerin zamanında sahiplenilmemesinin “büyük kayıplara” yol açabileceğini vurgularken, devlet desteklerinin yalnızca çağrılarla sınırlı kalmaması gerektiğini dile getirdi.
AIGENCY, 120 milyar parametreli mimarisi, 278 bin token bağlam penceresi, %91,3 kod doğruluğu ve sıfır dışa bağımlılık ilkesiyle Türkiye'nin küresel düzeyde rekabet edebilecek ender yapay zekâ platformlarından biri olarak dikkat çekiyor. Üstelik tüm şifreleme ve güvenlik altyapısı da yerli algoritmalarla çalışıyor.
Türkiye’nin teknoloji hamlesine katkı sağlayan girişimlerin önünü açmak, sadece fon sağlamakla değil; aynı zamanda bu girişimlerin hikâyelerini sahiplenmekle mümkün olabilir.
