Bakan Tunç, AK Parti Şanlıurfa İl Başkanlığı'nı ziyaretindeki konuşmasında, AK Parti'nin 22 yıldır iktidarda olduğunu bunun çok büyük bir başarı olduğunu kaydetti. Bu başarının sebebinin AK Parti'nin milletin hissiyatına tercüman olması, milletin taleplerini dinlemesi ve icraata dönüştürmesi olduğunu ifade eden Tunç, "Yirmi iki yıldan bu yana Türkiye'nin 81 vilayetini değiştirdik, dönüştürdük, Fiziki kalkınma hamlesi, altyapı çalışmaları, köylerinden, beldelerine, şehirlerine varıncaya kadar her yeri geliştirdik. Ülkemiz bu dönemde barajlarla, hızlı trenlerle, hava limanlarıyla sayısız eserle tanıştı. Dolayısıyla büyük bir kalkınma hamlesi içerisinde 22 yılı geride bıraktık." diye konuştu. Türkiye'nin FETÖ'nün hain darbe kalkışmasıyla karşı karşıya kaldığını hatırlatan Tunç, şunları söyledi: "15 Temmuz hain darbe kalkışmasında da Sayın Cumhurbaşkanımız çıktı 'Ey milletim bu demokrasiye karşı, milli iradeye karşı bir kalkışmadır, beraber ülkemizin mücadelesini yapacağız. Haydi milletim meydanlara' dedi. Milletin milletvekilleri Ankara'da bulunanlar meclise gitti. Meclis kürsüsünde Sayın Bekir Bozdağ'ın bombalar atılırken, çatır çatır camlar dökülürken o kürsüden 'Ne yaparsanız yapın buradayız, ölümüne buradayız' haykırışı hala kulaklarımızda. O nedenle biz aziz milletimize şükran borçluyuz. O geceki karanlık geceyi sabahında aydınlığa çevirdiler. Ülkemiz 10 yılda bir darbeyle, muhtırayla önü kesilirken AK Parti, Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde milli irade bayrağını yere düşürmeden bugünlere geldik." - Filistin'deki gelişmelere tepki Dünyada da hakkaniyet ve adaleti savunmaya devam edeceklerini belirten Tunç, Filistin'de 7 Ekim'den bu yana soykırım yaşandığını ve maalesef orada 40 binden fazla insanın şehit edildiğini vurguladı. Hayatını kaybedenlerin önemli bölümünün kadın ve çocuklardan oluştuğunu ifade eden Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Dünyanın gözü önünde bir soykırım işlenirken uluslararası sistem maalesef yetersiz, uluslararası mekanizmalar bu katliamı önlemekte maalesef etkili değil. Sayın Cumhurbaşkanımız hep başından beri 'dünya beşten büyüktür, daha adil bir dünya mümkündür. Uluslararası sistem bir revizyona tabi tutulmalıdır' derken işte insanlığın problemlerine çözüm bulunamayan, bulamayan bu uluslararası sistemle ilgili artık bir seslendirmenin vakti geldiği için söylüyor ve birkaç dünya lideri de seslendirmeye ve en son Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri de bunu söylemeye başladı. Dolayısıyla bu söylemimizi devam ettirmeye çalışacağız. Maalesef Filistin sadece 7 Ekim'den bu yana zulüm çekmiyor. Bir asırdan bu yana toprakları işgal edilen işgalci bir devletin maalesef zulmü altında oradaki Filistinliler. Uluslararası kuruluşların Birleşmiş Milletlerin aldığı hiçbir karara bugüne kadar uymayan bir devlet söz konusu. Yani buna devlet demek artık mümkün değil. Uluslararası ceza mahkemesi savcısı yakalama talep ediyor ama bu yakalama talep edilen kişi gidip Amerikan Kongresi'nde ayakta alkışlanıyor. Böyle bir adaletsiz bir dünyadayız maalesef. Yeri geldiğinde 'biz insan haklarına saygılıyız. Hukuka saygılıyız. Biz demokrasisinin en iyi işleyen ülkesiyiz' derler ama uluslararası ceza mahkemesi başsavcısının 'sen soykırım yapıyorsun. Seni tutuklamamız lazım. Yakalama talep ediyorum' denilen bir kişiyi Amerika'nın Kongresi'nde ayakta alkışlıyor. O zaman sen de o suça ortak oluyorsun." Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ni alınan kararları uygulamaya davet eden Tunç, şunları kaydetti: "Uluslararası Adalet Divanı Güney Afrika'nın başlattığı bizim de hemen ardından beyanda bulunduğumuz ve geçtiğimiz haftalarda da müdahale dilekçesi verdiğimiz Uluslararası Adalet Divanı'nda görülmekte olan davada da Filistin'le ilgili olarak İsrail hakkında soykırım yaptığı gerekçesiyle alınan tedbir kararları var. Soykırımı durdur, katliamı durdur, insani yardımlara izin ver diyoruz. Bu kararların hiçbirisi maalesef o kağıt üstünde kalan bir mahkeme kararı oldu. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi bu kararları uygulaması lazım. Uyguluyor mu? Ama maalesef sistem işlemiyor. İşte Sayın Cumhurbaşkanımızın isyan ettiği konu bu." Bakan Tunç, Anadolu Ajansının (AA) Filistin'deki çalışmalarına değinerek, şu ifadeleri kullandı: "Anadolu Ajansı, Uluslararası Ceza Mahkemesi ve Uluslararası Adalet Divanı'na katliamın bütün delillerini sundu. Biz Türkiye olarak Filistin'deki akan kanın durdurulmasıyla ilgili çabalarımızı sürdürmeye devam ediyoruz. Diplomatik çalışmalarımızı Sayın Dışişleri Bakanımız, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde görünür görünmeyen birçok faaliyet var. Yine insani yardımlar noktasında çalışıyoruz. Anadolu Ajansımız, TRT'miz bütün delilleri Uluslararası Ceza Mahkemesi nezdinde olsun, Uluslararası Adalet Divanında olsun hepsinde o kanıtları, delilleri, videoları, görüntüleri, o katliamın bütün delillerini geleceğe bir veri olarak mahkemelere sunmuş durumda. oradaki soykırımın dünyaya ifşasını deliller bazında açığa çıkaran Türkiye'nin devlet kurumları özellikle TRT ve Anadolu Ajansımız. Anadolu Ajansı bu konuda muhabirini de şehit verdi ve yaralanan gazetecilerimiz oldu. Bu mücadeleyi hep beraber sürdürmenin gayreti içerisinde olacağız. Bir kez daha Filistinli kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum." Türkiye'de de terörün her türlüsüyle mücadele etmeye devam edeceklerini dile getiren Tunç, birlik beraberlik içerisinde olunca ülke olarak güçlü olacaklarını belirtti. Bakan Tunç, temasları kapsamında Balıklıgöl Yerleşkesi'ni ziyaret etti ve balıklara yem attı. Tunç, ayrıca Şanlıurfa Barosu ve Şanlıurfa Adliyesi'ni de ziyaret etti.

Kaynak: Anadolu Ajansı