İstanbul’da Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından “Beklenen büyük deprem bu muydu?” sorusu yeniden gündeme taşındı. Sarsıntı, İstanbul başta olmak üzere çevre illerde de yoğun şekilde hissedildi. Vatandaşlar panik içinde sokaklara dökülürken, uzmanlardan peş peşe açıklamalar geldi. Jeoloji uzmanı Prof. Dr. Naci Görür, Marmara'da halen kırılmayı bekleyen büyük bir fay hattı olduğunu vurgularken, bu depremin “esas büyük deprem” olmadığını açıkladı.
İstanbul’da büyük deprem ne zaman olacak?
24 Nisan 2025’te meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem, Marmara bölgesinin deprem riskini bir kez daha gözler önüne serdi. Özellikle İstanbul gibi mega kentlerde yaşayan milyonlarca insanın en büyük korkularından biri olan "büyük İstanbul depremi ne zaman olacak?" sorusu, bu sarsıntı sonrası daha yüksek sesle sorulmaya başlandı.
Prof. Dr. Naci Görür, bu tür depremlerin Marmara’daki fay hatlarının hareketliliğini gösterdiğini, ancak beklenen büyük depremin 7 ve üzeri büyüklükte olacağını belirtiyor. Yani, 6.2 büyüklüğündeki sarsıntı, İstanbul için bir “öncü deprem” değil; aksine, gelecekte yaşanabilecek büyük kırılmalara zemin hazırlayan bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Uzman uyardı: Bu deprem büyük sarsıntının habercisi olabilir
Deprem uzmanlarının uzun yıllardır dikkat çektiği Kumburgaz Fayı, Marmara Denizi'nin altından geçen ve kilitli durumda bulunan bir segment. Bu fay hattının kırılması, 7.2 ile 7.6 arasında büyüklüğe sahip yıkıcı bir depreme yol açabilir. Prof. Dr. Naci Görür, bu fay segmentinin sık sık küçük ve orta şiddetli depremlerle uyarı verdiğini belirtiyor.
6.2'lik depremin, bu fayda bir enerji boşalması anlamına gelmediğini vurgulayan Görür, bu tür sarsıntıların tam aksine stres birikimini artırdığını ifade ediyor. Yani her ne kadar hafif atlatılmış bir sarsıntı gibi görünse de, asıl tehlikenin hâlâ önümüzde olduğunu unutmamak gerekiyor.
Evlerimiz güvenli mi? Uzmanlardan hayati uyarılar
Depremin ardından vatandaşların en çok merak ettiği sorulardan biri de şu oldu: “Evimize girebilir miyiz?” Bu konuda da Prof. Dr. Naci Görür ve diğer uzmanlar çok net: Eğer resmi kurumlar binayı riskli olarak işaretlediyse, kesinlikle girilmemeli.
Ayrıca evde kolonlarda çatlak, kirişlerde ses, duvarlarda gözle görülür hasar varsa, bu durum binanın yapısal güvenliğinin tehlikede olduğu anlamına gelir. Böyle yapılarda yaşamak, küçük bir artçı sarsıntı bile olsa ciddi bir risk barındırır. Bu nedenle hasar tespiti yapılmadan binalara girmek büyük bir tehlike oluşturabilir.
Deprem sonrası nelere dikkat edilmeli?
Yetkililerin açıklamaları takip edilmeli.
Hasarlı yapılar mühürlenmişse kesinlikle girilmemeli.
Çevredeki yapıların durumu gözlemlenmeli ve bina kontrolleri yapılmalı.
Afet çantası ve iletişim planları hazır tutulmalı.
İstanbul’da deprem riski hâlâ çok yüksek
Bilim insanlarının açıklamaları doğrultusunda, İstanbul ve çevresi için deprem riski geçmedi. Aksine her geçen gün daha fazla enerji biriken fay hatları, büyük bir kırılmanın habercisi olabilir. Bu nedenle alınacak her önlem, yapılacak her hazırlık hayati önem taşıyor.