SİGARA, ‘Romatoid Artritii Tetiklyor

Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı ve Romatoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömer Kuru

Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı ve Romatoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömer Kuru, romatoid artrit hastalığı hakkında bilgi verdi. Romatoit artrit hastalığının insan yaşamında açtığı tahribatlara değinen Kuru, “Romatoid artrit (RA) temel belirtileri eklemlerde olan ancak bunun yanı sıra eklem dışı bulguları da olan kronik sistemik bir hastalıktır. Romatoid artrit daha çok ellerin ve ayakların küçük eklemlerini tutar ve buralarda deformitelere, şekil bozukluklarına neden olur. Hasta bu deformiteler ve ağrı nedeniyle günlük işlerini yapmakta çok zorlanır, yaşam kalitesi bozulur. Hastalık seyri sırasında yoğun bir iltihabi aktivite vardır. Bu nedenle hasta gün içerisinde kendini çok yorgun ve halsiz hisseder. Hastanın bu durumu zaman içerisinde evlilik yaşamını da olumsuz yönde etkiler. RA’lı hastalarda boşanma oranları normal popülasyona yani hasta olmayanlara göre daha yüksektir. Daha da ilginci boşanmış RA hastalarında yeniden evlenme oranları boşanmış ancak RA’lı olmayanlara göre daha düşüktür. Romatoid artrit eskiden sanıldığının aksine iyi gidişli yani selim bir hastalık değildir. Aksine çok fazla sayıda eklemin ve iç organların tutulduğu hastalarda kanser hastalarına ya da üç damarı tıkalı koroner arter hastalarına benzer şekilde ölümcül seyredebilir. RA’daki ölüm oranları normal popülasyona göre 2-3 misli daha fazladır ve beklenen yaşam süresi de hasta olmayanlara göre 5-10 yıl daha kısadır. En önemli ölüm nedenleri kalp-damar hastalıkları, infeksiyonlar ve mide-bağırsak kanamalarıdır. RA’daki ölümlerin yüzde 40-50’si kalp-damar hastalıkları sonucu olmaktadır. Vücuttaki şiddetli iltihap aynı zamanda damarları da etkileyerek atheroskleroz denilen damar sertliğinin oluşmasını kolaylaştırır. Ayrıca RA tedavisinde kullanılan kortizon gibi ilaçlar da RA’lı hastalarda kalp-damar hastalığı riskini artırmaktadır. RA bağışıklık sistemini tutan bir hastalık olduğu için bu hastalar enfeksiyonlara meyillidir. Yapılan çalışmalar RA’da enfeksiyon riskinin 2.5 misli arttığını göstermektedir. En sık rastlanan enfeksiyonlar üst solunum yolu ve akciğer enfeksiyonlarıdır” dedi.

UYGULANAN YANLIŞLAR

Hastalıkla ilgili uygulanan yanlışlardan bahseden Prof. Dr. Ömer Kuru, “Romatoid artritli (RA) hastalar uzman olmayan kişilerce maalesef eklem kireçlenmeleri ile karıştırılmakta ve bunlara sıcak uygulamalar, kaplıca tedavileri gibi aslında hastalığı alevlendirebilecek tedaviler önerilmektedir. RA tıp dilinde osteoartrit veya artroz halk arasında ise kireçlenme olarak bilinen eklem hastalığından tamamen farklı bir hastalıktır ve RA’lı hastalarda tutulan eklemlere yapılan sıcak uygulamalar ve kaplıca tedavileri eklem içindeki iltihabı alevlendirerek hastalığın ilerlemesine ve eklemdeki tahribatın artmasına katkıda bulunurlar. Osteoartritli hastalarda ise sıcak uygulamalar ve kaplıca tedavisi yararlıdır” diye konuştu.

KADINLARDA DAHA SIK GÖRÜLÜYOR

Romatoid artrit hastalığının dünyada tüm bölgelerde ve ırklarda görülen bir hastalık olduğunu bilgisini veren Ömer Kuru, “Ancak gene de ülkeler arasında bazı farklılıklar görülebilir. Hastalık Asya ve Güney Avrupa ülkelerinde Amerika ve Kuzey Avrupa ülkelerine nazaran daha az görülmektedir. Ülkemizde ise yöresel farka işaret eden bir çalışma yoktur. RA kadınlarda daha sık görülen bir hastalıktır. Menopoz öncesi dönemde kadın erkek farkı çok belirgindir. Bu dönemde her 4 kadına karşılık 1 erkekte hastalık görülürken yaş ilerledikçe bu oran azalır ve 70 yaşından sonra eşitlenir” şeklinde konuştu.

HANGİ HASTALIKLARA DAVETİYE ÇIKARIYOR?

Romatoid artritte(RA) vücudu dıştan yapılan saldırılara karşı savunmak üzere kurgulanmış olan bağışıklık sisteminin bozulduğunu ve bu sistemin vücudun kendi hücrelerini tahrip etmeye başladığını kaydeden Prof. Dr. Ömer Kuru, “RA’da kontrol altına alınamayan bir iltihabi aktivite vardır. Bu iltihabi aktivitenin şiddeti ve süresi ile ilişkili olarak RA’lı hastalarda lenfoma (lenf kanseri) riski artar.

RA’lı hastalarda kemik erimesi riski de fazladır. Buna bağlı olarak hastalarda kalça ve omurga kırıkları normal popülasyona göre iki misli daha fazla görülür. Kırık oluşumu ile birlikte hastaların hem yaşam kalitesi azalır hem de bunlara bağlı ölümler meydana gelir. RA’lı hastaların üçte birinde aynı zamanda hipertansiyon da görülür. Hipertansiyonun ortaya çıkışında hastalığın verdiği stres kadar kullanılan ilaçlar da önemli rol oynar. RA tedavisinde sıklıkla kullanılan ağrı kesici ilaçlar ve kortizon hipertansiyonun yanı sıra hastalarda peptik ülser hastalığına da sebep olurlar. O yüzden bu ilaçların mutlaka doktor kontrolünde kullanılmaları gerekir” bilgilerine yer verdi.

PSİKOLOJİK ETKİLERİ

Romatoid artritin ağrı ve fonksiyon kayıplarıyla seyreden kronik bir hastalık olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ömer Kuru, “Bunun sonucunda hastaların yüzde 40’ında depresyon gelişir. RA’da depresyon görülme oranları normal popülasyonun iki mislidir. Depresyon şayet etkili bir şekilde tedavi edilmezse hastanın yaşam kalitesini olumsuz yönde etkiler. Hasta sosyal çevresinden izole olur.

Romatoid artrit genetik faktörlerin çok önemli rol oynadığı bir hastalıktır. Hastalığın ortaya çıkışında genetik faktörlerin katkısı yüzde 60’tır. Romatoid artrit hastası olan bir kişinin 1. derece yakınlarında hastalık riski 2 misli artmıştır” açıklamasında bulundu.

Erken tanının çok önemli olduğunu vurgulayan Kuru, “Romatoid artritte en önemli şey hastanın erken tanı almasıdır. Şayet hasta belirtilerin ortaya çıkmasından itibaren ilk 12 hafta içerisinde teşhis edilir ve tedaviye başlanırsa hastaların önemli bir bölümünde hastalığı geri çevirme şansı vardır. Hastalığın erken döneminde hastalık tedaviye daha iyi cevap verirken ilerleyen dönemlerde maalesef tedaviye daha dirençli hale gelmektedir. Ancak son 10 yıldır kullanıma giren yeni tedavi ajanlarıyla (biyolojik ajanlar) RA tedavisinde çok önemli bir aşama kaydedilmiştir. Biyolojik ajanlarla hastaların yarısından fazlasında hastalığı durdurmak mümkün hale gelmiştir” ifadelerini kullandı.

YAŞAM KALİTESİNE ETKİSİ

RA’nın yaşam kalitesini bozan hastalıklar arasında multipl skleroz ve kalp hastalıklarıyla beraber en üst sırada yer aldığını dile getiren Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı ve Romatoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömer Kuru açıklamasına şöyle tamamladı: “Eklemlerde ağrı ve deformiteyle seyrettiği için hasta günlük yaşam aktivitelerini yerine getirmekte zorlanmakta, düğme açıp kapama, çatal-bıçak tutma, kavanoz kapağı açma gibi en basit hareketleri bile büyük zorlukla yapabilmektedir.

Romatoid artritin ortaya çıkışında yüzde 60 genetik faktörler, yüzde 40 da çevresel faktörler etkilidir. Genetik faktörleri değiştirme şansımız yok. Çevresel faktörler arasında ise en önemlisi sigara kullanımı. Sigara içilmesi romatoid artritin hem ortaya çıkışında hem de daha ağır seyretmesinde önemli rol oynuyor. Dolayısıyla bu hastalık grubunda sigaranın bırakılması öneriliyor.”

(iha)

#

28 Eyl 2013 - 00:00 - Gündem

urfanatik.com son bir ayda 2.040.352 kez ziyaret edildi.


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Urfanatik Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Urfanatik Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Urfanatik Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Urfanatik Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.