AK Parti Genel Başkanı veBaşbakan Ahmet Davutoğlu,"Çevremizdeki ülkelerdebüyük sıkıntılar içindekardeş kavgası yaşanırken, Türkiye'de eğer dirlik ve birlik varsabundaen büyük katkı, son 12 yıl içinde bütün zorluklara, bütün kumpaslara, bütün oyunlara rağmen birliğimizi ve dirliğimizi korumak için Türkiye'de milli iradeye sahip çıkan Türküyle, Kürdüyle, Sünnisiyle, Alevisiyle, her bir rengiylebir arada olan aziz milletimizindir" dedi.
Davutoğlu,Abdi İpekçi Spor Salonu'ndaki"Biz Birlikte Türkiye'yiz Bahar Şöleni"nde, katılımcıları ve Balkanlar'da, Orta Asya'da, Mezopotamya'da, Ortadoğu'da baharı karşılayan bütün insanları selamlayarak, "Bundan 42 yıl önce kaybettiğimiz Aşık Veysel'in deyişiyle gerçek sadık dostumuz, uyanan kara toprağa selam olsun. Yunus Emre'nin deyişiyle 'Sordum sarı çiçeğe' dediği sarı çiçeğe selam olsun" ifadelerini kullandı.
Nevruzun, yeni bir başlangıç demek olduğunu dile getiren Davutoğlu, nevruzu, baharı idrak ederken inşa edilmesi gereken üçönemli prensibi "birlik", "dirlik" ve "kardeşlik" şeklinde sıraladı.
Davutoğlu, DedeKorkut'un nevruz duasında, "Bu ulu gün insanlığın büyük işlere adım atmasına vesile olsun. Dünyanın dört bir yanında yaşayan halkımızın dostluğuna güç katsın. Tanrı bizlere bereket ve birlik versin. Kötülükler yok olsun, iyilikler artsın. Zorluklar yenilsin, sıkıntılar azalsın. Aydınlansın dört bir yan, yolumuz açık olsun" denildiğini aktararak, "Dedem Korkut'unbu nevruz duası bugün AK Parti kadroları için sanki ilahi bir mesaj gibi, o günden bugüne taşınan kutlu bir mesaj gibi tekrar gündemde" dedi.
Bugün birçok nevruz kutlaması yapıldığına değinen Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ama herkes kendi mahallesindeyaptı. Kimisi Ergenekon Destanı'na atıfla, kimisi Demirci Kava Destanı'na atıfla... Ama bu salonu dolduran bütün kardeşlerim, AK Parti'nin bütün neferleritam bir birlik içinde baharı, nevruzu insanlığın muştusu olarak karşılıyor. Selam olsun birliğin, dirliğin, kardeşliğin sembolü AKParti kadrolarına, selam olsun. Aslında son 10 gün içinde birçok şey bizebirliği, dirliği, kardeşliği hatırlattı. Çanakkale Savaşı 18 Mart, ondan 2 gün önce 16 Mart Halepçe katliamının yıl dönümü, ondan 4 gün önce 12 Mart İstiklal Marşı'nın kabulünün yıl dönümü. Şimdi de bayram, bahar bayramı,nevruz. Bizim siyasi görüşümüz öylesine birleştirici bir güç ki bütün bu bayramları, anmaları, acıyı ve hüznübirbirine irtibatlandırıyor. Önce birlik, önce birlik... Biz 'birlik' dediğimizde, bütün vatandaşlarımızın, 78 milyonun birliğini kast ediyoruz,'ben' yerine 'biz' demeyi kastediyoruz. 'Benlik'davası yerine 'biz' diyerek, bir arada olmanın, birlikteliğin o kutlu müjdesini haberdar ediyoruz."
Başbakan Ahmet Davutoğlu, birve beraber olmayı içeren ifadeler bulunduğuna işaret ederek, "Bir olmak şudur; bir orman tahayyül ediniz,her bir ağaç o ormanın birparçasıdır ama hep beraber gümrah bir ormandır. İştebu nevruz günü biz tek tek ağaçlardan ibaret bir iradesiz toplulukdeğiliz, tek tek ağaçların, şahsiyetli bireylerin bir araya getirdiğigümrah bir ormanız. Allah birliğimizi,beraberliğimizi daim etsin" diye konuştu.
'Öyle bir Türkiye inşa etmeye çalışıyoruz ki...'
Aşık Veysel'in "Allah birdir Peygamber hak/Rabbul alemindir mutlak/Senlik benlik nedir bırak/Söyleyim geldi sırası/Kürdü,Türkü,Çerkesi/Hep Adem'in oğlu kızı/Beraberce şehit gazi/Yanlışvar mı,neresi?/Veysel sapma sağa sola/Sen Allah'tan birlik dile/İkilikten gelir bela/Dava insanlık davası" sözlerini alıntılayan Davutoğlu, şunları söyledi:
"Bizim davamız birlik davasıdır,77 milyonu bir ve beraber kılma davasıdır. İşte onun için nevruzu İstanbul'da kutlarken, Türkiye'nin her bir köşesine İstanbul'dan selam ederken, 'Bir olacağız, diri olacağız, iri olacağız' diyoruz. Nevruz, bize birliği ifade eder. Suyun toprakla buluşmasının getirdiği bereketi tahayyül edin ve o bereketle ayağa kalkan tabiatınbir millete beraberlik, birlik dışında huzur ve refah vermesini tahayyül edin. İşte bizim yolumuz, dirlik yoludur. Çevremizdeki ülkelerdebüyük sıkıntılar içindekardeş kavgası yaşanırken, Türkiye'de eğer dirlik ve birlik varsabundaen büyük katkı, son 12 yıl içinde bütün zorluklara, bütün kumpaslara, bütün oyunlara rağmen birliğimizi ve dirliğimizi korumak için Türkiye'de milli iradeye sahip çıkan, Türküyle, Kürdüyle, Sünnisiyle, Alevisiyle, her bir rengiyle bir arada olan aziz milletimizindir. Biz bu dirliğikorumaya kararlıyız. Bu dirliği korurken,geçmişte yaşananacıların üzerinden yeni öfkeler üretmeye karşıyız. Aksine birliğimizi ve dirliğimiziancak ve ancak gönül gönüle konuşarak elde edeceğimizi biliyoruz. Birlik ve dirlik olduğundakardeşlik olur. Kardeşlik,nevruzla birlikte yan yana yükselen fidanların, çiçek açan ağaçların,buğdaybaşaklarının yan yana salınışındaki o güzel kardeşlik... İşte bizbütün bir ülkeye bu kardeşlik mesajını veriyoruz."
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Birlik, dirlik, kardeşlik' derken Çanakkale'de omuz omuzaşehitliğe yürüyen bütün ecdat için, Irak'ta Saddam'ın zulmünden kaçan Halepçeli yetimler için, Halep'te Esed'in zulmünden kaçan yetimler, garipler, gurebalar için, Balkanlar'da Miloseviç'in zulmünden kaçıp sığınan Boşnak, Arnavut kardeşlerimiz için söylüyoruz. Öyle bir dünya hayal ediyoruz ki bu dünyada insanlaraynen nevruzda, bu güzel bahar şenliğinde olduğu gibi yan yana, omuz omuza olsun,öyle bir Türkiye özlüyor, öyle bir Türkiye inşa etmeye çalışıyoruz ki bütün vatandaşlarımız omuz omuza, diz dize olsun" dedi.
'Kimseçözüm sürecini günlük siyasete alet etmesin'
AK Parti Genel Başkanı veBaşbakan Ahmet Davutoğlu,kardeşliğe, dirliğe, beraberliğe vebirliğe katkıda bulunmak isteyen herkesin, önce ve sadece büyük resmi görüp, ortak bir hedefe kilitlenmesini isteyerek, "Kimse taktik manevralarla çözüm sürecini günlük siyasete alet etmesin. Türkiye'nin batısına, ortasına, kuzeyine girerek, birtakım düşmanlıkları körüklemesin. Türkiye'nindoğusuna, güneydoğusuna giderek, 6-7 Ekim olayları gibi yeni şiddet çağrıları yapmasın" dedi.
Nevruzadına İstanbullulara seslendiğini ifade eden Davutoğlu, "Bu birliği ebediyen koruyacak mıyız? Bu birliğe meydan okuyanlara karşı Türk, Kürt, Sünni, Alevi yan yana, omuz omuza duracak mıyız? Birliğimiz için gerektiğinde, fedakarlık yapmak gerektiğinde, Çanakkale şehitleri gibi canımızı da ortaya koymaya hazır mıyız? Birisi eğer bize, birliğimize, dirliğimize meydan okursa, bir çınar gibi onların karşısında dimdik durmaya hazır mıyız?Bu nevruz gününde Fırat kenarında açan çiçekleri, Kızılırmak, Tuna,Sakarya, Nil, Seyhun, Ceyhunkenarında açan çiçeklerle buluşturmaya hazır mıyız? Birlik adına Semerkant ve Buhara'dan Bosna Hersek'e, Erbil'den Bursa'ya, Diyarbakır'dan Halep'e kadar her yerde birlik türküleri, dirlik duaları etmeye hazır mıyız?" dedi.
Davutoğlu'nun bu sözlerine katılımcılar "evet" diye yanıt verdi.Herkeseçağrıda bulunanDavutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu çağrı, Hazreti Mevlana'nın dediği gibi, artık yeni günde yeni şeyler söyleme çağrısıdır. Eski türküleri bir kenara bırakalım. Artık kardeşlik türküleri söyleyelim. Öfkeyi bir kenara bırakalım. Artık sadece muhabbet diliyle konuşalım.Nefreti, nefret kültürünü, şiddeti, silahı ebediyen toprağa gömelim. Gençlerimizi toprağa gömmektense silahları toprağa gömelim. Şehit annelerimizin acısını, Diyarbakır annelerinin acısını, cumartesi annelerinin acısını ebediyen toprağa gömelim. Bir daha kalkmamak üzere toprağa gömelim. Bizim sadık yarimiz kara toprağın adına bakalım. 'Bu dünya fani.Bakiolan sadece birlik, dirlik, kardeşlik' diyelim. Biz son 12 yılda her nevruzda, her ramazanda, her hıdrellezde,her muharremde, her Kurban Bayramı'nda hep aynı duayı ettik. 'Rabbim millete, bu devlete zeval verme' dedik. 'Kardeşliğimize ket vurmaya çalışanlara fırsat verme' dedik. İşte şimdi tekrar önemli bir aşamaya gelmiş olan çözüm süreci bağlamında da aynı şeyi söylüyoruz.2005'te CumhurbaşkanımızDiyarbakır'da konuşma yaptıklarında, Türkiye'de birçok demokratik hak yoktu. Orada o konuşmada Cumhurbaşkanımız yeni bir dönemin önünü açtı. Bu ülkede kültürü, etnik ve mezhebi geçmişi dolayısıyla kimseye herhangi bir şekilde ayrımcılılık yapılmayacağının net ve açıkifadesini ortaya koydu. 'Demokratik açılım' dedik. 'Milli birlik ve kardeşlik' dedik. Şimdi 'Çözüm süreci' diyoruz."
Davutoğlu, hepsiyle gerçekleştirmek istedikleri şeyin açık olduğunu belirterek, bunun, "şiddeti, nefreti ebediyen toprağa gömüp, bu bahar gününde topraktan yeşeren çiçekler gibi muhabbet çiçeklerini, gençlerin arasına kutlu bir mesaj olarak iletmek" olduğunu söyledi.
'Çözüm süreci başarıya ulaşacak'
En önemli hedeflerinin bu olduğunu vurgulayan Davutoğlu, çözüm sürecinin ne pahasına olursa olsun mutlaka başarıya ulaşacağını kaydetti.
Bugün bir partinin Ankara'da, başka bir partinin Diyarbakır'da yaptığı gibi sadece bir mahalleye dönerek söylemde bulunmadıklarını dile getiren Davutoğlu, "Nevruzbütün insanlığın bayramıdır. Nevruz Türklerin, Kürtlerin, Acemlerin, bütün kadim halkların bayramıdır. Hazreti Nuh'un gemisine binen her kavmin bayramıdır"dediklerini kaydetti.
Davutoğlu, baharla birlikteyeni bir dönem başlamasını, herkesinbenlik davasını bırakmasını isteyerek, şöyle devam etti:
"Benlik davasının üzerine inşa edilen düşmanlıklara bir son verelim. Aziz İstanbullular.Çözüm sürecine bakışta iki yaklaşım var. Bir yaklaşım bütüncül bir şekilde,büyük resmi görerek yol almaya çalışan bir yaklaşım. Bu, Cumhurbaşkanımızın 2005'te yaptığı konuşmadan bu yana bizim benimsediğimiz yaklaşımdır. Büyük resmi görüyoruz. Bu büyük resim bize diyor ki'Türkler ve Kürtler ve topraklarınbütün kadim halkları ezeldekardeştiler, ebette de kardeş olacaklar'. Bu büyük resim diyor ki'Ortak kaderimiz adınaomuz omuza verelim'. 'Ortadoğu'daki halkların arasına sokulan fitnelerin son bulması için Türkiye ayağa kalksın' diyor bu büyük resim. Nasıl nevruzla birlikte kainat yeniden canlanıyorsa son 12 yıl içinde Türkiye aslında bir nevruz yaşıyor. Türkiye ayağa kalkıyor. Türkiye gümrah bir orman olmak üzere çiçek açan ağaçlarla yeni bir geleceğe hazırlanıyor."
'Türkiye'nin baharı hayırlı olsun'
Davutoğlu, diğer yaklaşımın ise parçacı, konjonktürel, günlük yaklaşımlarla çözüm sürecine bakmak, sürekli taktik ve manevralarla çözüm sürecine yaklaşmak olduğunu belirterek, "Buradan çağrıda bulunuyoruz.Herkes bu meseleye, bu konuda kardeşliğimize, dirliğimize, beraberliğimize, birliğimize katkıda bulunmak isteyen herkes, önce ve sadece büyük resmi görerek, ortak bir hedefe kilitlensin. Kimse taktik manevralarla çözüm sürecini günlük siyasete alet etmesin. Türkiye'nin batısına, ortasına, kuzeyine girerek, birtakım düşmanlıkları körüklemesin. Türkiye'nin, doğusuna, güneydoğusuna giderek, 6-7 Ekim olayları gibi yeni şiddet çağrıları yapmasın" dedi.
Bu bahar bayramında, bu güzel günde, tekrar tekrar aynı çağrıda bulunduklarını dile getiren Davutoğlu, artık yeni şeyler söylemevakti olduğunu belirtti.
"Ey İstanbul, aziz İstanbul, yeni şeyler söylemeye hazır mıyız?" diye seslenen Davutoğlu, "Bu nevruzu, önümüzdeki yazı ve sonraki kışı, sonraki yıllarıbarış yılları yapmaya hazır mıyız? İşte biz onun için 'selam nevruza, selam bahara'diyoruz. 'Selam olsunyeniden dirilişe, yeniden yükselişe' diyoruz. Türkiye'nin baharı hayırlı olsun. Türkiye'nin baharı üzerinden Ortadoğu'nun, Mezopotamya'nın, Orta Asya'nın, Balkanlar'ın baharı hayırlı olsun. Selam olsun bütün medeniyete. Barışa, kardeşliğe, birliğe, dirliğe selam olsun. Yeniden yükselişe, dirilişe, büyük Türkiye'ye selam olsun" diyerek, konuşmasını bitirdi.
Yorum yazarak Urfanatik Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Urfanatik Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Urfanatik Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Urfanatik Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Urfanatik Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Urfanatik Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Urfanatik Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Urfanatik Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.