Milletvekili Cevheri, Plan Bütçe komisyonunda önemli konulara değindi

AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Ali Cevheri Plan bütçe komisyonunda söz alarak 'Aile bütünlüğünün korunması ve aile refahının artırılması”

AK PartiŞanlıurfaMilletvekili Mehmet Ali Cevheri komisyonda yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi; “ Ailebütünlüğünün korunması ve aile refahının artırılmasıdır.’ Toplumda sosyal yönü çok önemli olan bu Bakanlığın en önemli işlevi, Toplumda sosyal hizmet müdahalesinin ve takibinin gerçekleştirilmesi olan bu kurum bütün toplum katmanlarına hitap etmektedir. Örneğin; çocuk, genç, kadın, erkek, engelli, yaşlı bireylerine ve ailelerine, koruyucu ve önleyici, geliştirici

‘Aile bütünlüğünün korunması ve aile refahının artırılmasıdır’

Toplumda sosyal yönü çok önemli olan bu Bakanlığın en önemli işlevi. Toplumda sosyal hizmet müdahalesinin ve takibinin gerçekleştirilmesi olan bu kurum bütün toplum katmanlarına hitap etmektedir. Örneğin; çocuk, genç, kadın, erkek, engelli, yaşlı bireylerine ve ailelerine, koruyucu ve önleyici, geliştirici rehberlik ve danışmanlık odaklı sosyal hizmetleri, ilgili kurum ve kuruluşlar ile birlikte sunmaktadır.

Kurumun öncelikli amacı;

Aile bütünlüğünün korunması ve aile refahının artırılmasıdır.
Bununla birlikte bir diğer amacı toplumun geleceği olan çocukların ve gençlerin, sağlıklı gelişimini temin etmek üzere, çocuklara ve gençlere yönelik sosyal hizmet faaliyetlerini yürütmek ve bu alanda ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile gönüllü kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamaktır.
Yine toplumu ayakta tutan ve aileyi şekillendiren kadınların, toplumsal hayatın tüm alanlarında hak ve fırsat eşitliklerinden faydalanmalarını sağlamak, kadınlara sahip çıkmak ve olası mağduriyetlerini gidermektir.
Ayrıca, engellilerin ve yaşlıların toplumsal hayata etkin biçimde katılımlarını sağlamak ve bu yönde ilgili kurum ve kuruluşlarla birlikte faaliyette bulunmak.
Diğer önemli bir işlevi de vatan ve mukaddesatları uğruna seve seve canlarını feda eden şehitlerin yakınları ile gazilere yönelik sosyal hizmet faaliyetlerini yürütmektir.

Yukarıda özetlediğimiz gibi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı sağlıklı bir toplumun bütün katmanları ile ilgilidir.
Tabi hepimizin olduğu gibi Bakanlığımızın da öncelikli hedefi ve misyonu çekirdek aile yapısını korumaktır. Bunun için çocuğun aile ortamı içerisinde yetişmesini sağlamak öncelikli amacıdır. Bunun için aile içi eğitim ve danışmanlık hizmetinin verilmesi ile birlikte, ekonomik problem yaşayan ve belli bir hayat standardının altındaki ailelerin ekonomik yönden desteklenmesi de kurumun temel diğer görevlerinden biridir.

Sosyal Hizmet merkezlerinin bulunduğu ilçeleri sayarsak Eyyübiye, Haliliye, Karaköprü, Siverek, Suruç, Harran, Ceylanpınar ve Viranşehir ilçelerimiz da SHM’ri bulunmaktadır. 2016 yılında Bozova ilçesinde de SHM kuruldu, bunlarla ilgili personel alımı, bina tedariki, gibi kuruluş çalışmaları devam etmektedir. Haliliye ve Bozova’nın ek ders personel yetkileri onay aşamasındadır. Akçakale ve Birecik ilçelerinde açılış işlemleri devam etmektedir. Halfeti ve Hilvan ilçelerimizde ise SHM bulunmamaktadır. Oysa bu ilçelerimizde hizmet götürülmesi gereken çok ciddi bir kitle bulunmaktadır.

Bugün Şanlıurfa 1.930.000 il nüfusu ve 500.000’in üzerinde Suriyeli misafir nüfusu ile birlikte yaklaşık 2.500.000’luk bir nüfusu barındırmaktadır. Bugün il müdürlüğümüzün mevcut personel sayısı Suriyeli kardeşlerimiz olmadan, eşdeğer bir ildeki kurum personelinden az olmasına rağmen, bugün ilimizde bulunan Suriyelilere yeterli hizmeti verecek personelimiz bulunmamaktadır.

Bugün sokak ve caddelerde sadece bizim çocuklarımız mendil satmamakta, yüzlerce Suriyeli çocuk sokaklarda dilenmektedir.
Ülke olarak milyonlarca Suriyeli vatandaşa çok çeşitli hizmetler üretiyoruz. Bu amaçla milyarlarca lira para harcıyor, binlerce insanı istihdam ediyoruz. Ulusal kısmetimizi, misafir kardeşlerimiz ile paylaşıyoruz. Ancak bu kadar emek, özveri ve harcamaya rağmen; yaz-kış yalın ayak, yarı çıplak, bazen soğuktan mosmor olmuş elleri, ayakları ve yanakları ile, bazen şiddetli güneşin altında simsiyah olmuş yüzleri ile, gelen giden araçların altında kalmayı düşünmeden; dilenen, dilendirilen küçücük çocuklar görmekteyiz.

Objektiflere yansıyan bu kareler bir taraftan ulusal görünürlüğümüz üzerinde olumsuz etkiler oluştururken, bir taraftan da bunca emek ve harcamamıza ciddi bir biçimde gölge düşürmektedir. Bu durum bir taraftan toplumsal hissiyatı yaralarken diğer taraftan da küçücük, masum çocukların sömürülmesine ve istismar risklerine açık hale gelmelerine neden olmaktadır. Şanlıurfa bu alanda da en yoğun, en yaygın ve en çarpıcı örneklerin yaşandığı illerin başında gelmektedir.

Yetki ve imkan sağlandığı takdirde daha önce üzerinde çalışılmış bir program dahilinde, tüm Türkiye ye de model oluşturacak biçimde, süresiz olarak bu soruna çözüm bulmayı öneriyoruz.

Eğitim ve kalkınmışlık düzeyi, toplumların dezavantajlı birey ve grup oranları üzerinde ciddi etkilere sahip olduğu bilinen bir gerçektir. Bu kapsamda Şanlıurfa’nın mevut düzeyi, ilimizin dezavantajlı kitlesine ait açık bir göstergedir.
Şanlıurfa, kendi nüfusuna oranla Suriyeli vatandaşların da en çok ikamet ettiği illerin başında yer almaktadır. Bu da hem sorunların çeşitliliğini, hem problemin büyüklüğünü, hem de hizmete ihtiyaç duyan insan sayısını aynı oranda büyütmektedir.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız ve yereldeki il müdürlüklerimiz; Devletimizin ilgi, şefkat ve yardım elini temsilen vazife icra ederler.
Bu bağlamda gerek bireysel gerekse kitlesel düzeyde güncel problemler çözümler üretmek, muhtemel sorunlara önleyici stratejiler geliştirmek için; öncelikli olarak hizmette hızlı bir odak değişikliğine acilen ihtiyaç duyulmaktadır. Bu da müracaat odaklı bir hizmet anlayışından arz odaklı, yani yerinde ve doğal ortamında tespit ve çözümlerine dayalı bir hizmet anlayışını gerektirmektedir.

Toplumların gelişmişlik ve medeniyet düzeyleri, dezavantajlı bireylerine sunduğu hizmetin yaygınlığı ve kalitesi ile de doğru orantılıdır.
Sosyal Hizmetlerin temel hizmet bileşenlerini; personel, araç, kuruluş ve ödenekler oluşturmaktadır. Şanlıurfa’mızda da izah edilen sebeplere binaen daha yaygın, daha etkili, daha önleyici ve rehabilite edici bir hizmet vizyonu için; öncelikli olarak kuruluş sayısı başta olmak üzere personel ve araç ihtiyacının da bir an önce karşılanması gerekmektedir.

Tabi bu arada yeri gelmişken sosyal politikaların manasının; halk kitlesi üzerinde sağlıklı bir toplum yapısı için geleceğe yönelik politikalar üretmek olduğunu ifade edelim. Bu politikaları üretirken yerinde tespit çok önemlidir ve sorunun kaynağına inmelidir. Bunun için sadece kamu eli ile sorunlara nüfuz edebilmek zordur, bunun için muhakkak olarak konuya duyarlı Sivil Toplum Kuruluşlarını etkin ve faal hale getirip, sistemin içerisine dahil edilip, bunlardan istifade edilmesi gereklidir.

Sosyal Hizmetlerin temel uygulama bileşenleri; mevzuat, personel, araç, mekan ve imkanlardan oluşur. İmkanlar ne kadar büyük olursa olsun; klasik memur anlayışı ile ideal, doğal olan sosyal bir hizmeti üretmek çok zordur. Bu sebeple toplum içinde bu amaçla kendiliğinden gönüllü olarak organize olmuş STK’lara sosyal hizmet ve sosyal politika alanlarında ciddi ihtiyaç vardır. Ancak, ne yazık ki çok azı hariç, pek çok STK’nın kuruluş gayeleri ile uygulama pratikleri uyuşmamaktadır. Bu durumda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının inisiyatif alarak sosyal bir politika anlayışı ile çeşitli teşvikler ve takipler ile bu alanda hizmet üreten STK ile birlikte çalışması gerekmektedir.

Ancak, maalesef bölgemizdeki bir kısım STK’ların en büyük problemi, yönetici konumundaki kişilerin ehil olmayıp, toplumsal menfaatler yerine bireysel çıkarları peşinde koşmaları STK’ların aile ve sosyal politikalarda etkin bir şekilde rol almalarının önündeki en büyük engeldir. Bundan dolayı yerel yönetimlerin bu konuda sosyal politikalar üretip kadınlar, çocuklar, gençler, yaşlılar ve engellilerle ilgili politikalar üretip, aktif rol almaları gerekir. Çünkü belediyelerin en önemli görevlerinden biri sosyal belediyeciliktir.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının önemli bir misyonu da sorun gelmeden müdahale etmektir. Sorun geldikten sonra müdahale edilirse, bu sorunun bir sosyal yara haline gelmiş ve toplumsal bir maliyet oluşturmuş demektir. Eğer bir çocuk sokakta dileniyorsa, bu ekonomik yoksunluğun toplumsal sorun haline geldiğinin en somut örneğidir. Bu çocukları veya ailelerini dilenmeye mahkum etmekten kurmamız gerekir. Bunun için toplumun ekonomik seviyesini yükseltmemiz gerekir.

Bugün bu çocuklar sokak da dileniyorsa;

• Ya aile gerçekten iş bulamamakta ve geçinme problemi yaşamaktadırlar.
• Ya da çocuk sahipsizdir, anne ve babası bulunmaktadır.
• Veyahut aile bu işi meslek edinmiştir.
• Eğer bir aile geçinme problemi yaşamaktan dolayı, çocuğu sokaklarda dileniyorsa, yada kendileri dileniyorsa bu aileler fakru zaruret içerisindedir demektir. Bunların durumlarını iyileştirelim ki ekonomik yönden destek çıkmak gerekiyor ki, aile çocuğunu sokaktan çeksin ve sokak yerine okula göndersinler.
Şayet çocuk sahipsizlikten dolayı dileniyorsa bu durumda da onu devletin şefkat dolu ellerine, yuvalarına almak gerekir ki bu çocuklar ileride sosyal bir yara haline gelmesinler.

Bugün sorunların yerinde tespit edilmesi lazım bu da yeterli ve vasıflı personellerle olabilir. Ancak, bizim için önemli olan diğer büyük bir sorun ise kurum olarak 18 yaş ve altı çocuklara hizmet verilmesidir. Bir çocuk 18 yaşını doldurduğunda Kurum ile ilişiğinin kesilmesidir.
18 yaş sonrası çocuklarımıza bir gelecek kurmadan sokağa salıvermemeliyiz. Bu çocukları ve özellikle kızlarımızı büyük tehlikeler beklemektedir. Bu çocuklarımıza muhakkak meslek edindirmeli belli bir mesleki yeterliliğe ulaştırdıktan sonra bunlara ya kamu kurumlarına yerleştirmede öncelik verilmeli ya da uzun vadeli, düşük faizli krediler verilerek iş sahibi olmalarını sağlayabilmeliyiz ki bunları alan el değil veren el olmalarını sağlayalım. Aynı zamanda toplumsal yara değil yara iyileştirici olabilsinler.

Bunun için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının, MEB, Gençlik Spor Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gibi Bakanlıklarla yakın işbirliği yaparak, bu çocuklarımıza yönelik ayağı yere basan, gerçekçi projelerin üretilmesi gerekir. Ardından da, anlaşıldığı gibi (Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı)bu bakanlığın hizmetinin odağında insan yer almaktadır. Dolayısıyla, insan odaklı hizmet üretilmesi gerekir. Bunun için insanın ırkı, dili, rengi, tabiiyeti önemli değildir. İnsan olması önemlidir.

Diğer değinmemiz gereken önemli bir husus ise; "Hizmet edilirken, bataklıktaki sinekleri yok etme yerine, bataklığı kurutmak gerekir. Bugün madde bağımlılığı ülkemizde ciddi bir sorun olmaya başlamıştır ve ailelilerin temelini sarsmaya başlamıştır. Uyuşturucu kullanımı ve yaygınlaştırılması emperyalistlerin düşünen beyinleri yok etme projesidir. Ülkemizin ve insanlık aleminin en büyük beşeri gücü olan insani değerlerimiz uyuşturucu ile yok edilmeye çalışılmaktadır"

Bu sorunun bertaraf edilebilmesi için ailelerin ciddi manada eğitilmesi gerekir ve bunun için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile MEB ve STK’lar ve Belediyelerin bir koordinasyon içinde çalışıp, proje üretip, bu bataklığı kurutmaları gerekir. Aksi takdirde geleceğimizi kaybederiz.
İlimizde gerekli verilebilmesi için acilen yeterli personel takviyesi yapılması gerekmektedir.
Kurumun yukarda özetlediğimiz önemli misyonlarını belirtikten sonra Şanlıurfa’da ki Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğüne bağlı kent ve kırsal ilçelerimizde ki SHM ile hizmet verilmeye çalışılmaktadır.

İlimizin yoğun genç nüfusu ile sürekli göç alan yapısı; sosyal hizmet alanına ihtiyacı her geçen gün arttırmaktadır. İlimizdeki sosyal hizmet faaliyetleri il merkezimizde bulunan İl Müdürlüğümüz ve bağlı 15 kuruluşumuz aracılığıyla yürütülmektedir. Bunun 8’i SHM’dir. Ayrıca 5 çadır kent ve şehir hayatı içerisine yerleşmiş bulunan 500.000 Suriyeli misafirlerimize de kurulan Sosyal Hizmet Merkezleri aracılığıyla hizmet üretilmeye çalışılmaktadır.
Sosyal Hizmet Faaliyetleri Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kurulduktan sonra çeşitlenmeye başlamış olup; kadın, çocuk, yaşlı, engelli ve dezavantajlı insanlarımıza yatılı ve gündüzlü hizmetler başta olmak üzere sağlıklı aile yapısını kapsayan aile eğitimleri, evlilik öncesi ve boşanma öncesi danışmanlık hizmetleri ile mahkemelerde bilirkişilik işlemleri bu kurumlarda çalışan personeller tarafından yürütülmektedir. Ancak gerek devam eden bu hizmetlerimiz, gerekse ilçelerimizde hizmeti vatandaşın ayağına götürmek düşüncesiyle açmaya başladığımız İlçe Sosyal Hizmet Merkezlerimizde yapacağımız faaliyetlerde personel sıkıntımız hizmetlerimizde aksamalara neden olmaktadır. Şanlıurfa İlimiz çevresinde bulunan komşu illerle aşağıdaki tabloda da görüleceği üzere kıyaslandığında personel konusunda pozitif ayrıma tabi tutulması gereği önem arz etmektedir.

11 Kas 2016 - 22:07 - Siyaset

urfanatik.com son bir ayda 2.043.337 kez ziyaret edildi.


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Urfanatik Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Urfanatik Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Urfanatik Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Urfanatik Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.