Gazeteci Şükrü Dolaş, Siverek'i Kitaba yazdı

Siverekli Gazeteci-Yazar Şükrü Dolaş çocukluğunu geçirdiği sokaklara olan özlemini sevgisini kaleme aldığı 'Çocukluğumun Küçeleri” kitabı

Gazeteci Şükrü Dolaş, Siverek'i Kitaba yazdı
mahmut eskimiş karkaşi meh muğtar
Video için play'e tıklayın

Çocukluk yıllarından bugüne olan Siverek sokaklarında ki özlemini kitabında ele alan Gazeteci-Yazar Dolaş, yıllar önceki Siverek’i kitabında yaşatıyor.
Siverek sokaklarına “Küçe” dediklerini günümüzde ise sadece iki küçe kaldığını belirten Dolaş, komşuluk kültürünün ise sadece o zamanın küçelerinde yaşandığını söyledi.
Urfanatik Gazetesinin zor süreçten geçtiğini ve tekrar yayın hayatına başlamasının mutluluk verici olduğunu sözlerine ekleyen Dolaş, haksızlığa uğrayan insanların sıkıcı süreçlerini atlatmalarını ve en kısa zamanda aklanmalarını diledi.
Gazeteci – Yazar Şükrü Dolaş ile gerçekleştirdiğimiz röportajda kaleme aldığı “Çocukluğumun Küçeleri” kitabını ve gazeteciliği konuştuk.
İşte Dolaş ile gerçekleştirdiğimiz röportaj şöyle;

-ÖNCELİKLE “ŞÜKRÜ DOLAŞ” KİMDİR? OKUYUCULARIMIZ İÇİN KENDİNİZDEN BAHSEDERMİSİNİZ.


“Şükrü Dolaş demircilikten, inşaatçılıktan gelme bir adamdır. Kendi kendini yetiştirmeye çalışan bir adamdır. Hiçbir zaman başını kaldırıp ta ben buyum işte ödüller almışım yılın gazetecisi seçilmişim defalarca demedim. Ben bu işin hamalıyım yeri geldi çocuğum yaşındaki muhabir arkadaşlarımdan bilgi aldım asla demedim ben eskiyim işte ben her şeyi biliyorum onların fotoğraf tekniğinden haber yazma tekniğinden yararlandım onlarda sağ olsun bana yardımcı oldular. Birbirimizi tamamlıyorduk. Önemli olanda bu meslekte birbirini tamamlamaktır. Tepeden kimseye bakmamaktır. Çünkü hepimizin tepesinde Allah vardır. Kameralarımız hiç bir şey kaydetmiyor aslında Allah’ın kameraları her şeyi kaydediyor ve bundan kazançlı çıkmak istiyorsak sırat köprüsünü rahat geçmek istiyorsak mesleğimizi vicdanımıza göre dürüstlük ilkesinden şaşmadan ama en önemlisi vefa duygusunu biz ekmek vereni bizi zor günden sahiplenen insanları asla unutmamamız gerekiyor.”

-URFANATİK GAZETESİ OLARAK ZOR BİR SÜREÇ GEÇİRDİK. BU

SÜREÇTE YANIMIZDA OLDUNUZ NE SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?


“Ben başkanı geçtim gerçekten mert yüreği güzel insan zor günler geçirdi ben o zor günlerde şu masanın önünde yanında durmak isterdim. Yaşamın gayesi işte biz ayrı bir ilçedeyiz sürekli yanında olamadım ama sosyal medyada olsun telefonda olsun ben başkanın dürüstlüğüne tarafsızlığına ülke severliğine inanıyorum. O hepimizden yurtsever bir insandır. Uzun zamandır Urfa’ya gelmemiştim işte biliyorsunuz yeni bir kitap çıktı.
O kitabı başkanıma hediye etmek amacıyla birde zor günlerinde geçirdiği süreç nedeniyle geçmiş olsun dileklerimi iletmek için geldim. Gazetenin tekrar yayın hayatına başlaması inanın en çok beni sevindirdi. Dilerim ki haksızlığa uğrayan insanların tez elden haksızlıklarının giderilmesine inanıyorum.”

-SİZCE BİR GAZETECİ NASIL

OLMALIDIR?


“Bir şahıs, yaşınız kaç olursa olsun kaç yıl gazetecilik yaparsanız yapın siz çıraksınız her zaman çıraksınız her gün hayat bizi yeni bir sınava tabi tutuyor. Yeni bir şey öğretiyor yani yaşam bizim ustamızdır biz usta değiliz Gazeteciyi olgunlaştıran onun alçak gönüllülüğüdür, tarafsızlığıdır, siyasi görüşü ne olursa olsun sayfalarına yansıtmamasıdır.
Birilerinin kılıcını çekememesidir eğer çekiyorsa hak ve adaletin kılıcı sürekli elinde olursa belki kısa süreli kayıplar yaşanabilir belki siz üzülürsünüz belki yüreğiniz daralır ama siz doğru olduğunu sürece siz kazançlı çıkacaksınız kitleler size daha çok inanacak daha güzel bir şevkle mesleğinizi yapacaksınız. Her toplumda her dönemde kötü niyetli insanlar vardır çekemeyen insanlar vardır ama biz Allah’ın korkusunu içimizde yaşatarak kötülüklerin önüne geçebileceğimize inanıyoruz.”

-“ÇOCUKLUĞUMUN KÜÇELERİ” NASIL BİR KİTAP?


“Kitap bir sevgi kitabıdır bir insanın memleketine duyduğu sevgidir. Bu sevgi öyle sıradan bir sevgi değildir. Çocukluğa duyulan bir sevgidir. Ben gazetecilik yaptığım dönemden bu güne 25. Yılıma girdim. Bir memleketin barış, sevgi ve kardeşlikle kalkınabileceğine inandım. Memleketimi küçük düşürecek hiçbir habere imza atmadım. Bunun mutluluğunu yaşıyorum ve Sivereklilerin hepsi bunu biliyor bir baba nasıl evladına zarar vermek istemiyorsa bende kendi memleketime zarar vermiyorum.
Ben kendi çocuklarımın eğitimi sağlığı için ne düşündümse sokakta mendil satan çöp toplayan ekmek kavgası veren küçük çocuklarımız içinde aynı şeyi düşünüyorum. Bir memleket sever bunu düşünmediği zaman onun sevgisinden şüphe ederim. Benim kitapta Siverek’in eski sokaklarına biz küçe diyorduk ki onlarında sayısı azaldı.
Sadece evlerin şeklinin değişmediğini insanların kültürünü de yok etti. Komşuluk kültürü işte küçeler de yaşanırdı.
Örneğin bir taziye olduğu zaman herkes o taziyeyi sahiplenirdi biz kendi sokağımızdaki kıza aşık olamazdık o bizim kardeşimizdi o dönemlerde hatırlıyorum aynı sokakta evlenen kimseye rastlamadım.
O dönemde evliliklerin çoğunluğu görücü usulüyle yapılıyordu. Aileler buna karşı çıkıyordu komşuluk hakkı kardeşlik hakkı gibiydi.
Ben o dönemde yaşanan gizli sevdaları da memleket sevdasıyla birleştirdim kitabım sevgi kitabıdır çocuğa duyulan sevgi memlekete duyulan sevgi anneye babaya geçmişe duyulan özlemi ve sevgiyi birleştirmeye çalıştım. Çokta iyi usta bir yazar değilim ancak bunun takdirini halk verir.”

NEDEN KİTAP ÇIKARDINIZ?


“Benim kitap çıkarmaya zaten niyetim yoktu Siverek’i İl Yapma ve Kalkınma Derneği ısrar etti. Ben baskıyı onlara bıraktım tüm gelirini de onlara bıraktım inşallah bunun geliriyle yeni kitaplar kazanır Siverek.
İlçe sevdası bir yana ayrılmayan bir sevgili gibi kavuşulmayan bir sevgi gibi memlekete duyulan sevginin kitabıdır.”

PEKİ 2. KİTABI ÇIKARMAYI

DÜŞÜNÜYORMUSUNUZ?


“İlk kitabım ve son kitabım olur herhalde yazmayacağım çünkü çokta öyle kitap çıkarma heveslisi bir insan değilim zaten günlük olarak yazıyorum 93 yıllık bir gazetemiz vardır Cumhuriyet tarihiyle kurulan İrfan Gazetesinde köşe yazarıyım sağolsun arkadaşlar baş yazar olarak herkese bizi tanıtıyor ama ben başta olmak istemiyorum bir emekçi olarak basın emekçisi olarak gerçekten bizim için bir üniversite konumunda olan 93 yıllık bir gazetemiz Siverek’e çok büyük faydalar sağlamıştır ki Milli Mücadele döneminde kurulan bir gazetedir bugüne kadarda çizgisinden şaşmadı dilerim ki tüm gazeteler ve gazeteciler İrfanı örnek alsın bizim için bir üniversitedir. Biz örnek aldık o gazeteye minnettarız.

SÜRDÜRDÜĞÜNÜZ BU MESLEĞİ NEYE BORÇLUSUNUZ?


“Eğer şuan konuşuyorsak kitap yazıyorsak bu İrfanın sayesinde olmuştur. Bizde vefanın sadece İstanbul’da bir il ismi olmadığını bugün İrfan zor koşullarda gerçi bütün gazeteler zor koşullarda ayakta duruyorlar. Bizde ona bir kardeş gibi bir işçi anlayışıyla yaklaşıp hiçbir ücret talep etmeden hiçbir beklentimiz olmadan çünkü biz İrfan sayesinde bu işe girmişiz. Ekmek yiyoruz, ekmek yediğimiz çanağı asla geri dönüp kırmadık emeğe saygı gösterdik. Halende gösteriyoruz ben yaşadığım sürece de elim kalem tuttuğu sürece de irfan için var olacağım.
Çünkü İrfan demek Siverek demektir benim için yaşanabilinecek bir cennet varsa oda Siverektir belki bazı insanlar abartı buluyor ama benim için öyle ben bu topraklarda doğdum bu topraklarda da gömülmeyi Allah bana nasip etsin ama onurumla şerefimle hasiyetimle…”

23 Oca 2017 - 10:25 Şanliurfa/ Siverek- Gündem

urfanatik.com son bir ayda 2.184.811 kez ziyaret edildi.


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Urfanatik Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Urfanatik Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Urfanatik Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Urfanatik Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.