15 Maddede Güneydoğu Anadolu'nun Mistik ve Gizemli Şehri Şanlıurfa

Güneydoğu'yu keşfe çıkan gezginlerin vazgeçilmez duraklarından olan Şanlıurfa özellikle efsaneleri ile ilgi çeken bir şehir. Peygamberler şehri

Şanlıurfa Kalesi:Şehir merkezinde yer alan Urfa Kalesi, tahminen 812 yılında şehir surları yenilenirken inşa edilmiştir. Sarp kayalıklar üzerine kurulu olan Şanlıurfa Kalesi Bizans dönemine ait kaya mezarları üzerine yapılmıştır. Kalede aynı zamanda çeşitli kitabeler ve yazıtlar da bulunur.

Balıklı Göl: Şanlıurfa'nın simgelerinden olan Balıklı Göl, şehirde görülecek ilk yerlerden biridir. Büyük bir havuz olan Balıklı Göl'de binlerce balık yaşar ve bu balıkların kutsal olduğuna inanılır. Hz. İbrahim'in efsanesinde çok önemli yere sahiptir Balıklıgöl.

Göbekli Tepe: Bir örenyeri olan Göbekli Tepe Örencik Köyü yakınlarında bulunur. Dünya tarihinin en eski tapınağı olan Göbekli Tepe'de kazı çalışmaları devam etmekle birlikte ziyarete de açılmıştır. Bir adı da Dua Tepe olan örenyeri şehre 20 km mesafede yer alıyor.

Kızlar Sarayı: Viranşehir yolu üzerinde bulunan Kızlar Sarayı Şanlıurfa'da görülmeye değer tarihi yapılar arasında. Kayalardan oluşan bir tepe üzerine kurulu olan Kızlar Sarayı'nın görmeniz gereken en önemli iki bölümü yeraltı çarşısı ve kalıntıların kuzeyinde yer alan mağaralar.

Şanlıurfa Müzesi: 73 binden fazla arkeolojik parçanın sergilendiği Şanlıurfa Müzesi gezinizin en keyifli duraklarından biri olacak. Şehrin ve bölgenin tarihinde sizi yolculuğa çıkaracak Şanlıurfa Müzesi'ni gezmeden Urfa'dan ayrılmayın.

Mağaralar: Şanlıurfa'da meraklılar için gezilecek eşsiz güzellikte mağaralar yer alıyor. Bazda Mağaraları, Yücelen Mağaraları, Akese Mağaraları görmenizi önerdiğimiz Şanlıurfa mağaralarından.

Peygamberler Şehri olarak bilinen Şanlıurfa'da Eyüp Nebi mevkindeki Hz. Eyyüp Peygamber Türbesi'ni, Eyyüp Mağarası'nı, yine şehirde bulunan ve Hz. İbrahim'in doğduğuna inanılan Hz. İbrahim Mağarası'nı, Viranşehir yolu üzerindeki II. Kılıç Aslan Türbesi'ni, siyah gülü ile ünlü tarihi kent Halfeti'yi, koni biçimindeki Harran Evleri'ni ve Harran Ovası'nı gezebilirsiniz.

1. Savşan Köyü

Şanlıurfa'nın parlayan yıldızı Halfeti'de bulunan ancak Birecik Barajı'nın hezimetine uğramış bir yer Savaşan Köyü. Fırat Nehri'nin ihtişamına karşı kurulmuş büyüleyici bir köy olduğunu söyleyebiliriz. Savaşan Köyü'nün oldukça otantik bir havası var. Taş işlemeli evler, Arnavut kaldırımlı dar sokaklar ve tüyleri diken diken eden bir mimari… Ancak bize göre Savaşan Köyü'nün en etkileyici manzarası, gövdesini sulara gömmüş olan cami minaresi.

Savaşan Köyü terk edilmiş bir köy. Köy halkı buradan 30 km ötede bulunan başka bir köye yerleştirilmiş. Sevinçlerini, acılarını kısacası tüm anılarını sulara gömmüşler. Bu nedenledir ki, Savaşan Köyü'nde esen rüzgarın içinde bile bir hüzün saklı.

Bazı yabancı turistler bu terk edilmiş evlerde kamp kuruyorlarmış duyduğumuz kadarıyla. Farklı bir tatil anlayışı doğrusu. Elbette ki köyünü terk edemeyen bir azınlık da mevcut. Sahil kenarında ufak çaplı mekanlar kurup işletiyorlar.

Savaşan Köyü'ne Halfeti'den sıklıkla tekne turu düzenleniyor. Fırat Nehri üzerinde süzülen pek çok gezi teknesi çarpabilir gözünüze. Köye en kolay ulaşım alternatifi de bu tekneler zaten.

2. Sipahi Pazarı

Şanlıurfa Balıklıgöl platosu içerisinde yer alan Sipahi Pazarı, halıcılar ve kilimciler çarşısı olarak bilinir. Dar bir han olup içerisinde sağlı sollu olarak toplam 30 kadar taş dükkan vardır. Dükkanlar nahit taşı ile yapılmış olup, hanın içi ve dükkanlar kışın sıcak yazın ise serin bir havası vardır.

Sipahi Pazarı içerisinde yer alan esnaflar yoğunlukla; el işi halı, el işi kilim, hakiki deri yelek, şark köşesi gibi ürünleri uygun fiyata satmaktadırlar.

Sipahi Pazarı'nın bir özelliği ise 400 yıldır her sabah saat 10'da dua ile açılmasıdır. Hanın en yaşlı büyüğü elini Allaha açıp günün hayırlı ve kazançlı geçmesi için dualar eder, El Fatiha demesinin ardından herkes Fatiha okur.

3. Harran Evleri

Harran evleri, diğer tarihi evlere göre daha farklı bir mimariye sahip.

Şehre gelen yerli ve yabancı turistlerin çok fazla ilgi gösterdiği Harran evlerinin bindirme tekniğiyle yapılmış külah kubbeleri vardır. Kubbeli ev geleneğini günümüze kadar devam ettirmiş nadir yapılardır.

Aynı özelliklere sahip olduğu evlerin bir kısmı iseŞanlıurfa – Birecik arasında kalan bölgededir. Harran'daki evlerin tek farkı kubbelerinde kerpiçle birlikte tuğla da kullanılmış olmasıdır. Harran evlerinin kerpiçle yapılmış olmasının en büyük sebebi, bölgenin çöl olmasıdır. Fakat evler, yazın serin ve kışın sıcak olur. Bu değerli ev yapıları 1979 yılında sit alanı olarak ilan edilip koruma altına almıştır.

4. Harran Ovası

Şanlıurfa'nın güneydoğusunda kalan Harran Ovası, günümüze taşıdığı tarihi değerleriyle bilgi veriyor ve coğrafyasıyla eşsiz bir güzellik sunuyor.

Harran Ovası, ülkemizin tarihi açısından önemli bir yere sahip. Toprağın en verimli halini gördüğümüz ova, Şanlıurfa il merkezine 44 kilometrelik bir mesafede yer alıyor ve her yıl binlerce turist tarafından ziyaret ediliyor. Hz. İbrahim'in kenti olarak adlandırılan bölgede günümüze kadar birçok arkeolojik kazılar yapıldı. Bölgenin ismi tam 4000 yıldan beri değişmemiş olup, bugün de Harran olarak adlandırılmakta.

Önemli ticaret yollarının kesiştiği bir nokta olması birçok dönemde dikkatleri üzerine çekmiş ve özellikle eski Mezopotamya putperestliğinin önemli bir merkezi olmuş. Çok kapsamlı bir gezi sunan Harran Ovası, Şanlıurfa'ya geleceklerin gezi listesinde mutlaka olması gereken önemli bir bölgedir

5. Yücelen Mağaraları

Şanlıurfa'nın mistik atmosferini yansıtan noktalar arasındaki Yücelen Mağaraları, Viranşehir-Urfa karayolunun 66. kilometresinde bulunmaktadır.

Yücelen Mağaraları'nin diğer mağaralardan ayıran en önemli özelliği, daire biçimindeki bölmelerden oluşmasıdır. Yani her mağaranın birbirlerine geçişleri engellenmiştir. Roma dönemiyle tarihlendirilen mağaraların o dönemlerde gizli ibadet yeri olarak kullanıldığı bilinmektedir. Gizli bir ibadet mekanı olmasından dolayı yüksek kayalıkların oyulmasıyla yapılmıştır.

6. Kızlar Sarayı

Şanlıurfa'nın Binekli Köyü'ne 3 kilometrelik bir uzaklıkta bulunan Kızlar Sarayı, her ne kadar yapım yılı bilinmese de mimari açıdan ve çevresinde bulunan diğer tarihi değerlerden dolayı şehrin en gezilesi noktaları arasında…

Kasr-ul Benat olara da adlandırılan Kızlar Sarayı'na ilk inceleme 1905 yılında İngiliz asıllı Gertrude Bell tarafından gerçekleştirilmiştir. Bayan Bell, o dönemlerde bulunan anıtsal yapıları fotoğraflamış olup, bu yapılar günümüze kadar gelememiştir.

Kızlar Sarayı'nda Şehrin Soğmatar Örenyeri'ndekine benzer yazıtlar bulunuyor. Bu yazıtlar Süryanice olup, bulunduğu bölge Yazıtlar Tepesi olarak adlandırılıyor.

Şanlıurfa'nın Binekli Köyü'ndeki bu tarihi alanın tanıtımı çok fazla yapılmadığı için pek bilinmemektedir.

7. Tektek Dağları Milli Parkı

Şanlıurfa sınırları içerisinde bulunan Tektek Dağları Milli Parkı, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır.

1516 yılında Osmanlı topraklarına katılan Tektek Dağları çevresinde Memlukler, Eyyubiler, Timur Devleri, Safeviler, Akkoyunlular, Dulkadiroğulları ve Türkmen aşiretlerinin himayesi altına girmiştir. Tektek Dağları Milli Parkı'nda görülmeye değer birçok tarihi kalıntı bulunmaktadır. Senem Mağarası, Suayip Şehri Harabeleri, Soğmatar Harabeleri gezilecek kalıntılar arasındadır.

Tektek Dağları Milli Parkı hem doğal bir güzellik hem de tarihin izlerini taşıyan kalıntılar arasında etkileyici bir yolculuk olacak sizler için.

8. Fırfırlı Camii

Şanlıurfa'nın tarihi yapılarından biridir Fırfırlı Camii. Vali Fuat Bey Caddesi üzerinde bulunan cami, ilk yapıldığı dönemde Oniki Havari Kilisesi olarak inşa edilmişti.

1956 yılında ise camiye çevrilmiştir. Fırfırlı Camii'nin hangi yıl yapıldığı tam olarak bilinmemektedir. Fırfırlı Camii'nin üç nefli bazilika plan düzeni vardır.

Yapımında kesme taş kullanılmış olup, dikkat çekici bir taş işçiliği vardır. Şanlıurfa'nın en eski yapılarından biri olan Fırfırlı Camii (Oniki Havari Kilisesi) şehir geziniz sırasında ziyaret edebilirsiniz.

9. Bazda Mağaraları

Tarihi taş ocakları özelliği taşıyan Bazda Mağaraları Şanlıurfa'nın tarihi turistik gezi alanlarından biridir.

Harran-Han el-Ba'rür yolunun 16 kilometre sonrasında yolun sağ ve sol kısmında hemen göreceksiniz Bazda Mağaraları'nı.

Urfa, tarihini en iyi anlatan şehirlerden biridir ve Balıklı Göl'ü, Fırat Nehri, Urfa Kalesi, Göbekli Tepe'si en çok turist çeken noktalarındadır. Tabii Bazda Mağaraları da görülmeye değer özelliklere sahiptir. Mağaraların içinde tüneller, meydanlar ve galeriler bulunmaktadır. Bir rehber eşliğinde bu mağaraları ziyaret edebilirsiniz. Urfa'nın yöresel yemeklerini de mutlaka tatmalısınız.

10. Urfa Kalesi

Şanlıurfa'nın merkezinde bulunan Urfa Kalesi, güneyde kalmakta olup Damlacık Dağının kuzeyinde konumlanmıştır.

Sarp kayalar üzerinde yer edinen Urfa Kalesi'nin girişi ise batı tarafından yapılmaktadır. Aynı zamanda kale, 25 burçtan oluşmaktadır ve çevresi surlarla çevrili durumdadır. Tam olarak hangi tarihte yapıldığı hakkında bir bilgi olmayan Urfa Kalesi, 812-814 yılları arasında yapıldığı düşünülmektedir.

Urfa Kalesi'nde Bizans ve İslam dönemlerinden birçok yapı mevcuttur. Onarımlarını ise daha çok Selçuklular, Akkoyunlular, Memlüklüler ve Osmanlı dönemlerinde görmüştür. Peygamberler şehri Şanlıurfa'da tarihi açıdan görmek isteyeceğiniz çok yer var. Balıklı Göl bu yerlerin başında gelir.

11. Fırat Nehri

Fırat Nehri'nin başlangıcı Anadolu'da olup Türkiye sınırlarından çıkarak Irak ve Suriye'den geçerek Basra Körfezinde denize ulaşmaktadır.

Nehri ilk besleyen akarsu ise Dumlu Dağı'nın sularıdır. Muhteşem bir coğrafyaya ihtişamlı bir görsellik katan Fırat Nehri'nin uzunluğu toplamda 2 bin 800 kilometredir. Bu uzunluğun 970 kilometresi Türkiye sınırları içerisindedir. Birçok uygarlığın can damarı olmayı başarmıştır ve suları bereketli olarak nitelendirilmiştir.

Kimi zaman felaket de getiren nehirde yüzmek kesinlikle tehlikelidir. Yüksek kesimlerinde saklamış olduğu güzellikleri görülmeye değer. Malatya'daki Kayaarası Kanyonu, Levent Vadisi; Erzincan'daki Kemaliye Kanyonu ve Elazığ'da bulunan Hazar Gölü bu güzelliklerden sadece birkaçıdır. Görülmeye değer bir yeri daha vardır ki; Munzur Vadisi Milli Parkı, oluşturduğu faunayla en önemli doğal değerleri arasındadır.

12. Halfeti Antik Kenti

Türkiye'de siyah gülün tek yetiştiği yer olan Halfeti, M.Ö. 855 yılından bugüne yaşam alanı olmaya devam etmektedir.

Birçok medeniyeti barındıran Halfeti, Yunanlılar tarafından Urima, Süryaniler tarafından Kala Rhumeyta, Araplar tarafından Kalatül Rum olarak anılmış olup; Bizanslılar tarafından Halfeti adını almıştır. Şanlıurfa il sınırları içerisinde bulunmaktadır ve il merkezine uzaklığı 120 kilometredir. Halfeti ilçesinin bir kısmı Birecik Barajı'nın göl suları altında kalmıştır. Bu nedenle bu yerleşim yeri Karaotlak mevkiinde açılmıştır. Karaotlak ise il merkezine 7 kilometre uzaklıktadır. İlk dönemlerinden bugüne yaşamın tüm renklerini hala üzerinde taşımaktadır.

13. Balıklıgöl

Şanlıurfa'da doğduğu rivayet edilen Hz. İbrahim'in hikayesiyle kutsanmış bir göldür. Özellikte Urfa'da en çok anlatılan bir efsane olan Balıklı Göl, Kral Nemrut ve Hz. İbrahim arasında geçmiştir.

Hz. İbrahim, Kral Nemrut'un savunduğu putperstliği ortana kaldırmak için savaş açmıştır. Fakat aynı zamanda Nemrut'un kızına da aşık olmuştur. Bu durum üzerine Nemrut Hz. İbrahim'in yakılmasını emreder. Bunu üzerine Balıklı Göl'ün bulunduğu yere büyük bir ateş yakılır ve Hz. İbrahim ateşe atılır. Ateşe atıldığı sırada ateşler bir anda göle dönmüş ve ateşte yanan odunlarda balık olmuştur. Nerut'un kızı Zeliha' o kadar ağlamış ki gölün kenarında küçük bir göl daha meydana gelmiştir. İşte o zamandan beri bu göl kutsanmış ve içindeki balıklara dokunulmamıştır. Her zaman ziyaretçilerini sıcak bir gülümsemeyle karşılayan Balıklı Göl'ü ve dinleyenleri etkileyen efsanesini yerinde görüp yaşamak için mutlaka ziyaret etmelisiniz.

14. Göbekli Tepe

Güneydoğu Anadulu bölgesi, Şanlıurfa ili sınırları içerisinde bulunan Örencik Köyü yakınlarında bulunan Cilalı Taş devrinden kalma mabetin bulunduğu yer.Şanlıurfa'ya 20 km mesafededir. Yapılan araştırmalar sonucu tarihi M.Ö. 11 bin yıllarına kadar uzandığı tespit edilmiştir. Günyüzüne çıkartılan dünyadaki en eski ve en büyük tapınma alanı olmasıyla da ünlüdür.

15. Şanlıurfa Müzesi

1969 yılında ziyarete açılan Şanlıurfa Müzesi, 1988 yılında şu anki binasına taşınmıştır. 73.800 arkeolojik ve etnografik eser müzede sergilenmektedir.

22 Mar 2018 - 13:17 Şanliurfa- Gündem

urfanatik.com son bir ayda 2.184.811 kez ziyaret edildi.


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Urfanatik Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Urfanatik Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Urfanatik Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Urfanatik Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.