ALİYA’NIN ÖĞRETİLERİ

Avrupanın göbeğinde İslam sancağını dalgalandırma pahasına canını ortaya koymaktan çekinmeyen büyük komutan. Genç Müslümanlar teşkilatının

Avrupanın göbeğinde İslam sancağını dalgalandırma pahasına canını ortaya koymaktan çekinmeyen büyük komutan. Genç Müslümanlar teşkilatının akil delikanlısı. Dünyanın hayran olduğu ahlak abidesi. Çağımızın Muvahhid ve Mücahid şahsiyeti, Boşnakların babası bilge kral Aliya! Aliya İZZETBEGOVİÇ’İ hatırlarken hemen hemen zihnimizde bunlar canlanır. Kimisi içinde sadece vefat yıldönümü geldiği zaman sosyal medyada paylaşılan bir fotoğraf ve bir süslü cümleden ibarettir O. Birçoğu onun fikirleriyle, öğretileriyle pek ilgilenmez. Ama bilge kral olduğunu da bilir. Böyle olması özellikle gelenekçi tayfa için daha iyidir aslında. Çünkü toplum rahatsız edici unsurlardan oldukça muzdarip.

Biz yine de bizi ilgilendiren tarafıyla ilgilenelim yani öğretileriyle. Bakınız Aliya bize toplumun sancısını nasıl resmediyor ;

Gerileme ve çekilme dönemi öncesi zamanda Kur' anı Kerim'in durumu; Bu kitaba olan teslimiyet bitmiyordu ancak aktif karakterini kaybetmiş, irrasyonel ve mistik olana tutunmaktaydı. Kur'an-ı Kerim kanun otoritesini kaybedip,buna karşın eşyaların "kutsal"ı oldu. Kur'an-ı Kerim'in araştırılmasında ve yorumlanmasında bilgeliğin yerini kılı kırk yaran yorumlar, büyük fikirlerin yerini okuma becerileri aldı. Devamlı surette ilahiyat formalizmin tesiri altında Kur' an-ı Kerim hep daha az ( anlayarak ve manası düşünülerek) ve daha çok (güzel sesle) okundu ve mücadele, doğruluk, şahsi ve maddi fedakarlıklar hakkındaki emirleri, tembelliğimize aykırı ve sevimsiz olarak, güzel sesle okunan Kur'an-ı Kerim metninin zevk veren (rahatlatan) sesi içinde eriyip gitti. Bu doğal olmayan durum yavaş yavaş normal olarak kabul edilmeye başlandı, çünkü bu vaziyet, sayıları her geçen gün artan ve Kur' an-ı Kerim'le yollarını ayıramayacak durumda olan, fakat aynı zamanda hayatlarını onun isteklerine göre düzenleyecek kudrette olmayanların işine gelmekteydi. Kur'an-ı Kerim'in (sesli olarak) aşırı okunmasındaki(veya ezbere okumasındaki) psikolojik açıklamayı burada aramak gerekir. Kur'an-ı Kerim'i (sesli olarak) okuyor, yorumluyorlar sonra yine (sesli olarak) okuyorlar, inceliyorlar ve sonra yine (sesli olarak) okuyorlar. Bir defa olsun uygulamak zorunda kalmamak için bir cümlesini binlerce defa tekrarlıyorlar. Hayatta nasıl uygulanacak sorusundan kaçmak için Kuran-ı Kerim'in nasıl okunması gerektiği hususunda geniş ve itinalı bir ilim ürettiler. Nihayetinde, Kuran-ı Kerim'i, anlaşılan bir manası ve içeriği olmaksızın çıplak bir ses haline getirdiler.

(İslam deklarasyonu syf 32-33)

#

02 Oca 2015 - 00:00 - Gündem

urfanatik.com son bir ayda 2.043.337 kez ziyaret edildi.


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Urfanatik Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Urfanatik Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Urfanatik Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Urfanatik Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.